M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

Yalakalık ve Yalamalık

Henüz bir okulu olmayan, ama mezunlarının sayıları azımsanmayacak kadar epey bir sayıya ulaşan bir kitle oluşmuştur. Yalakalık eşittir menfaatinin olduğu yerde el pençe duran kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden menfaatperest demektir. Tek amaçları işine gelen doğruları ele alarak peşrev çekerken aklından geçen tek şey ben buradan ne kadar menfaat sağlayabilirim düşüncesine sahip olan kimsedir. İşte çıkar sağlamak için ön gördüğü mesleğini becerebilmek için gece gündüz hayal kurarak kılıktan kılığa şekil değiştirme becerisini elde etme çabasında kusursuz olarak kendini hazırlar.

Peki bunlar hangi alanlarda boy gösterirler. Ekonomik alanlarda, siyaset alanlarında ve iş hayatında en verimli olduğu alanı seçmede ustaca davranabilme sanatı olduğu için kaynakları hiçbir zaman tükenmez. İç dünyaları kararmış olan bu kimseler kurallarda hata yapmazlar. Her kılığa kolaylıkla girebildikleri için kusurlu tarafları pek fark edilemez.

Bunlardan kurtulmanın tek bir çaresi vardır. Yapılacak şey yetkili ve etkili bir kişiysen karşılama törenlerinde karşına çıkan ilk halkayı yarıp geçeceksin. İkinci halkayı da yarıp geçeceksin. Üçüncü halkayı da yarıp geçebilirsen işte halka ancak o zaman ulaşabilir ve dertlerini dinleme fırsatını yakalayabilirsin. Bunun aksi ise yalamaların ve yalakaların kuklası olmaktan kurtulamaz gerçek halk la da buluşamazsın.

Halkın teveccühüne mazhar olamayanlar hakkın rızasını da kazanamazlar. İradelerini dalkavuklara teslim edenler ise sonları hep hüsranla biter. Tarihi gerçekler bunun örnekleriyle doludur. İbret almak akıllı insan işidir.

Hayatı okuyamayıp İbret alamayanlar ise şaşkın ve pusulasız kaptan gibi deryada kaybolup giderler.