Ruhi Avdan: Yaşanabilir Bir Taraklı İçin Birlikte Çalışacağız Ruhi Avdan: Yaşanabilir Bir Taraklı İçin Birlikte Çalışacağız
Tacettin Özkaraman Projeleri Tacettin Özkaraman Projeleri
İbrahim Pilavcı: Yaptıklarımız ve Yapacaklarımız İbrahim Pilavcı: Yaptıklarımız ve Yapacaklarımız
Sizin Sesiniz Sizin Sesiniz Okuyucu Postası

Halk İçin mi Halik İçin mi Politika Arvasi'den

Yayın: Güncelleme:

Her zamanki rutin yaşanan Pazar günlerinden birisini daha yaşamak üzere yatağımdan doğruldum. Aslında hiç zevk almasam da televizyonu açıyorum. Kanal diyerek adlandırılan Kanalizasyonları bir bir geçgeç yaparak geziyorum. Ulusal çapta yayın yaptığını iddia eden kanallarda gene sosyeteye ait ve Halkımızın Tümünün yaşantı gerçeklerine ve ahlaki yapısına aykırı yayınlar azgın ve kudurmuşçasına yayına devam ediyor. Bir çoğunda gene vatandaşın cebindeki üç beş kuruşu nasıl çalarız hesabı ile telefon et bul sihirli kutuyu al parayı proğramları, Birkaç tanesinde bence aç ve fakir Halkı uyutmak için bulunan en güzel yöntem bol tartışmalı futbol programları, birkaç tanesinde ise son kullanma tarihi geçmiş iktidar oldukları dönemde Halk adına politikalar üretiyoruz diyerek senelerce iki anahtar vaadi ile Halkı açlığa mahkûm edip kendi eş ve dostlarının göbeklerini şişiren politikacılar. Eh yüzlerce kanalizasyonlar arasında birkaç tanede belgesel yayınları şip şak gözümün önünden geçti gitti. Tam Allahım bu yayın kuruluşlarında hiç mi Halkı düşünen yok derken HAYAT TV adında test yayını yapan bir kanaldaki pragmanlar dikkatimi çekti. Koca koca dozerler polis ve zabıta marifeti ile üç dört katlı evleri yıkıyor kimisi bayılıyor kimisi dozerlerin önüne yatıyor kimisi zabıtaya bıçakla saldırıyor kimisi benzin döküp kendini yakmaya kalkıyor hah dedim bu program izlemeye değer diyerek kumandayı elimden bıraktım. Daha dikkatli izlemeye başladım. İzledikçe dehşete düştüm. Kentsel dönüşüm planlaması adı altında İstanbul da insanların otuz kırk hatta elli senedir yaşadıkları evler çatır çatır yıkılıyor bir kısmına göstermelik toplu konutlardan daireler verilirken bir çoğuna da hak sahibi olamadıkları, ya da hak sahibi yapılmadıkları için(Hak sahibi olmak ağanın ihsanına bağlıdır) çoluk çocuk hatta hindi ve tavukları ile birlikte yağan yağmur eşliğinde sokakta kalıyorlar o yağmur altında gözyaşları ile birlikte kendileri de birer siluetten farksız dikkatli bakılmayınca belli olmuyordu.
Gerçekten kolay değildi elde edilmek için bir ömür harcanıp tüketilen onca emekten sonra elli sene yaşadığın evin açgözlü para babalarının ve iştahı kabarmış haramzadelerinin insafsızlığı ile elinden alınıp bir anda kendini çaresizce sokakta bulmak hiç de kolay değildi.
Bir başka pragmanda bir anne saçını başını yoluyordu ve haykırarak kendini yerlere atıyordu …..Yiyip Allah belanı versin ben senin için senelerce bu mahallede temsilcilik yaptım oy topladım bunumu yapacaktın bize diye.ama nidaları o gürültüde kaybolup gidiyordu.Bir zabıta ise gözyaşları içerisinde teyzeciğim,Anneciğim biz emir kuluyuz elimizden bir şey gelmez ne olur bizi suçlamayın diyerek çaresiz ve ezilmişliğin son demlerini yüreğinde ılık ılık içiyordu.
Oysa Anadolu nu dört bir yanından İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illere göç eden Halkımın tek ve doğal barınma isteğine Halk adına politika yapıyoruz diyen yerel yöneticiler bu arazilerin işgal edilmesinde çanak tutmamış mıydı, hatta yandaşları olan mafya grupları tarafından zapt edilerek parsel bazında satılmasına göz yumulup elde edilen rantı mafyadan para, işgalcilerden oy olarak tahsil ederek yerel ve genel iktidarlarının devamı için işgal edilen veya mafya tarafından satılan bu arazilere yol, su, elektrik, telefon ve hatta doğalgaz bağlamamış mıydı? Ama onların sloganları şuydu ''Biz Halk için politika yapıyoruz''Aslında Halkı kullanarak kendileri için politika yapmışlardı..
Evet o günlerde rant o yöndeydi.Çok sevgili Halk için politika yapan büyüklerimizin eş dost ve akrabaları gecekondu sektöründeki çok büyük olan bu pastadan ne kadar rant elde edilebilirse kardır mantığı ile.Konduculara inşaat malzemesi satarak ta çok tatlı karlar elde edebiliyorlardı..slogan gene hep aynı idi, hep Halk adına hizmet ettiklerini söyleyip durdular.Çok azınlıkta da olsa bu politikalara karşı çıkanlar kapitalist yandaş medya ve çıkar gurupları tarafından Halk düşmanı ilan edilerek linç politikaları ile susturuldu yada sindirildi. Sözüm ona çatlak sesler susmuştu. ve onlar kalplerindeki sonsuz Halk sevgisi ile sorunsuz olarak Halka hizmet etmeye devam ettiler.
Yıllar sonra Halk bu iki yüzlü yalakaların kendini salak yerine koyduğunu anlayınca kendini kandıranlara ders vermek üzere hazırlanır, bunu hisseden siyasi cambazlar ve menfaat şebekeleri mevcut partileri tasfiye ederek bukalemun gibi kabuk değiştirip özde aynı ama sözde değişik bir versiyon olarak Halkın karşısına çıkarlar. Bu seferki misyonlarının ismi HALİK (Allah) için Halka Hizmet politikasıydı. Bunlar gerçekten Halkı çok seviyorlardı. Halk bunlar için bulunmaz bir nimetti. Halk olmazsa bunlar nereden nemalanacaklar ve bir bakteri gibi yaşama olanağı bulacaklardı. Yeni bir parti kurdular. evet partileri yeniydi ama kurucuları eski versiyon yerel siyasetçiler veya biz değiştik diyen eski siyasetçilerdi.Biz eskisi gibi değiliz dediler.Halik için politika yapıyoruz dediler.Halkı İngiliz ve İsrail güdümlü tarikat (Şeyh diyemiyorum asıllarına saygısızlık olur) yöneticileri ile yönlendirip kendi erklerinin devamını sağlama için öyle politikalar ürettiler ki sormayın.Yaptıkları politikanın kılıfı hep Halik için Halka hizmet sloganı olmuştu..
Nasıl olsa öleceğiz, bu dünyada fazla mal mülk isteme, aza kanaat getir, Mallarınız ve evlatlarınız sizin için fitnedir, ulul emre yanlışta yapsa doğruda yapsa itaat edin ki cennete giresiniz gibi sözler ve Başörtüsü gibi suni gündem ve çekişmelerle Halkı uyutup devlet malları ve arazilerini rant için yağma Hasanın böreği gibi talan edenler gene Halik için Halka hizmet ettiklerini söyleyerek Halka Hizmetlerini sürdürüyorlardı.
Peki kimdi? bu Halik için Halka hizmet ettiğini söyleyenler. Kimdi biliyor musunuz İstanbul ve diğer büyük şehir varoşlarına göç eden sevgili fakir Halkıma gecekondu arazilerini ve inşaat malzemelerini satarak semiren yerel yöneticiler şimdi Milletvekili hatta Bakan Hazretleri olarak karşımıza çıkmışlar. A partisinden istifa edip B partisine geçmişler yeni kurdukları partilerini Halka lanse ederken biz Halik için Halka Hizmet etmeye geldik eski Düzeni değiştirip yeni bir düzen kuracağız demişler Kendilerinin ve partilerinin Klorak ile yıkandığını ve tertemiz olduklarını söyleyerek saf ve temiz Anadolumun insanını bir ton kömür üç beş çuval erzak ile kandırarak gene popülist politikalarla iktidarlarını perçinlemişlerdir. Evet gerçekten yüzde seksen düzen değişmiştir ama Affınıza sığınarak belirteyim ki Düzülenler hep aynı Halk hiç değişmemiştir ve bunlar gene Halik için Halka Hizmete devam etmişlerdir.
Pekiyi neydi bu kentsel dönüşüm planı? Neydi biliyormusunuz görünürde kente yeni bir düzen getirmek için daha modern ve çok katlı binalar yapmak. Peki sormazlar mı adama Halik için Halka Hizmet politikaları üreten beyefendi bu kondular yapılırken sen yerel yönetici değimliydin, Hatta senin evinde kondu değimliydi, hatta o konduyu yaparken Belediyenin dozerini iş makinesini çalışmaya sen yollamadın mı, senin inşaat malzemesi satan kardeşinden, amcandan. Yeğeninden, partili yandaşından malzemeleri almadımı. o zaman kentin modernitesi daha yaşanabilir bir yer olması için neden çaba göstermediniz, şimdi ne değişti diye sormak lazım ama cevap kimin sorması lazım bir kaç ton kömür ve bir kaç poşet erzakla fak fuk fondan ayda dağıtılan elli veya yüz YTL lik çeklerle abandone edilmiş bu Halk mı soracak. Onların yerine Halk için politika üreten ve iradelerini yansıttıkları Politikacı (bence küçük) büyükleri var ya.Çok sevgili Halkım oturduğunuz değerli araziler üzerinde Beyaz yakalı lacivert takım elbiseli hırsızların yıllardır gözü vardı.Çok kısık sesle de olsa bunu senelerce alçak sesle de olsa mırıldanıyorlardı ama hiçbir dönemde bu kadar güçlü ve şiddetli bir şekilde açığa vuramıyorlardı. Sebebi ise her zaman karşılarında güçlü muhalefet en azından güçlü ve örgütlü Halk kitleleri vardı. Bu planlarını uygulamaya koymak için çok uzun yıllar sabırla ve usanmadan beklediler. Halkın, Muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin güçsüzleşmesini beklediler. hemde ne bekleyiş aç ve iştahı kabarmış sırtlan ve çakallar gibi. Bu arada Halkın Hipnotizma seansları devam ediyordu. Farenin ısırdığında uyuyan kurbanının acısını hissetmemesi için üfleyerek uyuşturduğu gibi. Senelerce Halkımın kulaklarına onları uyuşturmak ve acıyı hissetmemelerini sağlamak için devamlı üflediler. Halik için Halka yararlı politikalar üretiyoruz.
Bir başka amca feryat ediyordu ekrandan elinde Türk bayrağı ben bu vatana hizmet ettim Askerliğimi yaptım sekiz tane asker yetiştirirdim.çalmadım çırpmadım namusumla senelerce hamallık yaptım anca bu evin sahibi oldum diyerek.Bilmiyordu ki bu ülkede Askere gitmeyen asker kaçakları,Halkına hakaret eden vatan hainleri,ve iş takipçisi Bürokrat ve milletvekilleri ile siyasetçilerin el üstünde tutulup her çıkan kanunun bunların lehine olduğunu,bilmiyordu ki Kendisinin altmış beş yaşına kadar çalışarak emekli olmayı hak kazandığını iki sene vekillik yapanların yedi sülalesinin en ayrıcalıklı bir şekilde emekli olduğunu, bilmiyordu doğuda ve Güneydoğudaki süren bu kirli savaştan hangi siyasetçilerin nasıl nemalandıklarını, bilmiyordu ölenlerin hep Ana dolumun fakir halkının evlatlarının olduğunu.elindeki tapu tahsisi belgesini gösteriyordu ödediği vergi kağıtlarını gösteriyordu çaresizliğin bir o kadarını hissetmemiştim yüreğim bu pragmaları izlerken..o anda gökyüzü ağlıyordu,yıkıma gelen dozerci ağlıyordu,polis ağlıyordu asker ağlıyordu,zabıta teyzeciğim ben emir kuluyum ne yapayım diyerek ağlıyordu, ekranda izlerken ben ağlıyordum hasta ve yaşlı Parkinson hastası olduğu belli olan bir teyze ağlıyordu.Yıkımdan geriye ne kalmıştı içeren köydeki kondu mahallesinde.Yıllarca bin bir umutla yeşertilen bahçedeki ağaçlar ile yıkılan evin enkazları arasında anılarında konduculara Halik için Halka yararlı politika üreten siyasetçilerin içi boş palavralarının boş sedaları kalmıştı.
Düşünüyorum bu Halka ne oldu diye acaba bunca yalana dolana vede talana karşı bu vurdumduymazlık ve aymazlık ne diye. Yoksa yıllarca ezilmiş gönlü kırılmış, horlanmış Ana dolumun insanı bu kadar acı ve sıkıntılardan sonra genleri değişerek acılardan zevk alır halemi gelmişti.(mazoşist) Bununda tıp ve bilim adamlarınca incelenmesi gerekli bir vaka olduğunu tahmin etmekteyim. Bu proğramı izlemekle bir Pazar günümü daha kendime zehir etmiştim. şimdi pragmanlar benim kafamda sabaha kadar kuruntular ve düşüncelere dönüşecek bunun sonucu saçlarımdan bir kısmı daha dökülecek veya bir kısmı daha ağaracaktı. Değerimiydi ki acaba. Ben bu düşüncelerle boğuşurken kim bilir Halik için Halkımı seven çok sevgili politikacılarımız ne politikalar üretmiştir diye geçiyor beynimden.
Haber saati gelmişti ve ben televizyonumu bir haber kanalına yönlendirmiştim Haberler başladı çeşitli başlıklardan sonra sayın içişleri bakanımızın bölge valileri, emniyet müdürleri ile Jandarma komutanlarını topladığı ve toplantıda söylediği sözler çok ilgimi çekmişti.
Artık Millet Devlet için değil Devlet Millet için çalışacak ve Halk için politika üreteceğiz. Bu sözlerin yorumunu siz sevgili Halkıma bırakarak biraz moralimi tazelemek için çarşıya çıkıyorum. Hepinizi Halik İçin Halka Hizmet eden politikacılara emanet ediyorum. Selam ve saygılarımı sunarım.

18.11.2007 ARVASİ Hasan
 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

arslan ercan
23.11.2007 / 11:53:31
şükür ya hasan şükür .bu günlerde en çok duyduğumuz laf şükür ama neye şükür .her gün ölen 10 larca askerimize mi .içinde bizim çoçukların olmadığı için.şükür.bunlardan dağada kötüsü ola bilirdi be hasanım şükür .şükret sakın isyan etme be hasanım .bunlarda gider ,bu günlerde gecer şükür. gidelim dedim ders anladılar anyayamadılar be hasanım bizi.ata yurtlarına .kırkızıstana azarbeyçana tataristana.gidelim dediyim zaman ters anladılar seni seviyorum selamlar sayğılar

YAZARIN SON YAZILARI

Düğün Davetiyesi

Düğün Davetiyesi

Abdurrahim Karakoç'un Düğün Davetiyesi isimli Şiiri
ONUNCU KÖY (Necip Güven Eskişehir)

ONUNCU KÖY (Necip Güven Eskişehir)

Bizi Bir Güzel Benzetecekler - Ufuk Şen

Bizi Bir Güzel Benzetecekler - Ufuk Şen

Gezi Bitti! - Tansel Şentürk

Gezi Bitti! - Tansel Şentürk

Bebeğe Çağrı (Abdurrahim Karakoç)

Bebeğe Çağrı (Abdurrahim Karakoç)

Düğün Davetiyesi (Abdurrahim Karakoç)

Düğün Davetiyesi (Abdurrahim Karakoç)

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.