İzzettin KÖMÜRCÜ Dıngıldak Masa

Fareler Toplantısı

Bir kaç gün önce bir internet sitesinde şu hikayeyi okumuştum

Beğeneceğinizi umuyorum.

Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiç biri kabul görmez. En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi kendilerine yaklaşırken, farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri fareler tarafından alkışlarla onaylanır.

Bu arada bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa kalkar ve önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. “FAKAT” der. "Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çan asacak?”

Ve o gün başka bir hikayeyide okumuştum.

GÜLELİM, GÜLÜMSETELİM

Bir Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede “Adem ve Havva cennet bahçesinde” tablosuna bakıyorlarmış:

ALMAN, "Bedenlerinin kusursuzluğuna bakarmısınız? Adem ile Havva mutlaka Alman olmalı," demiş.

FRANSIZ, Alman’a karşı çıkmış.

"Havva ne kadar güzel, Adem ne kadar yakışıklı. Bu denli çekici olduklarına göre hiç kuşkusuz Fransız olmalılar" demiş 

TÜRK, taboyu uzun uzun izledikten sonra kararını vermiş:

"Bunlar kesin Türk'tür. Üstte yok, başta yok, elmadan başka yiyecek yok, ama hala kendilerini cennette sanıyorlar."

Görümek dileğiyle...Selamlar