Abdurrahman ZEYNAL Abdurrahman ZEYNAL Kalem

Miri Ambar

Yayın: Güncelleme:

Onlarca yıl önce Erzurum ve çevre köyler 1918 ‘in acılarını sararken sıkıntılar, yokluklar ve perişanlıklar içinde yaşarken; onurunu, haysiyetini, vakarını bütün olumsuzluklara karşı korumuş ve aşağıda özetleyeceğim yaşanmış vakadaki başı dik ayakta durmasını bilmiştir.
Erzurum nufusunun 30 binlerde olduğu, çevre köylerde yoksulluğun kol gezdiği, batı yönündeki mahalllelerin çaykara deresinde sonlandığı ve bu günkü askerlik şubesinin olduğu yerlerde tel örgülerle çevrilmiş askeri bölgenin ve kerpiçten yapılmış subayların kaldığı tek katlı evlerin olduğu bir zamandı.
Ova köylerinden yaşlı sakalları göğüs hizasına kadar uzamış, ayaklarında yırtık çoraplar, üzerinde yırtık mintanla bir insanımız şehre geliyor. Yokluk ve kıtlığın bütün izlerini üzerinde taşıyan bu dadaş işlerini görüp akşamüzeri köyüne dönerken farkında olup olmadığını bilmeden askeri bölgeye giriyor. Kısa sürede nöbetçi adamı görüp yakalıyor.
Nöbetçi: “Amaca sen askeri bölgeye girdin, seni komutana götüreceğim” deyince,
Adamcağız “askere evladım ne askeri bölgesi ben garip bir köylüyüm köyüme gidiyordum. Burasının askeri bölge olduğunu bilemem. Beni bırak gideyim” demiş ama asker bırakmamış ve komutanın huzuruna götürmüş.
Asker selam verip durumu anlatmış. Komutan askeri geri gönderip amcaya bakmış. Ayaklarında nalın, çorapları yırtık, üzerinde ceket ve paltosu olmayan bu yaşlı dedeye iyice bakıp üzülmüş. “Amca üzerinde bir şey yok üşümüyormusun”?
İhtiyar: Yok evladım demiş. Bunun üzerine komutan amca; “şimdi sana ayakkabı ve mont vereyim. Giyince artık üşümezsin” deyince.
İhiyar: bunları nereden verceksin? Komutan; ambardan verceğim demiş.
İhtiyar bunun üzerine olmaz. “Ben Miri Ambardan” verilecek giyisileri giymem. Bunlar benim hakkım değil, olmaz kabul edemem. Komutan nekadar ısrar etmiş isede ihtiyarı fikrinden caydıramammış. Ancak komutan ihtiyarın iyi biri insan olduğunu anlayıp şöyle bir teklif yapmış.
Amca benim eşim evde hasta, eve gidelim ona bir dua oku inşaallah Allah şifasını verir.
İhtiyar; evladım “ben kim, dua kim ben ümmi bir insanım” deyince bu sefer komutan israr etmiş ve ihtiyar amacayı evine götürmüş. Evde hanımını gösterip olan biteni anlatmış. İhtiyar evin hanımına şöyle seslenmiş. “Kızım abdest al beraber iki rekât namaz kılalım ben dua edeyim sende âmin de. Umulurki Rabbim şifanı verir”.
İhatiyar namazı kılar, dua edilir ve izin isteyerek köyün yolunu tutar. Kış biter bahar gelir, bu arada evin hanımıda iyileşir. Bir bahar günü komutan eşiyle birlikte yanlarına birazda elbise alarak köye giderler. Köyde Misafirleri muhtar karşılar. Buyur eder. Fakat komutan ben “filanca şahsi görmek istiyorum” deyip ısrar eder. Gösterilen eve gittiklerinde ihtiyar amcayı ve eşini yoksulluk içinde bulurlar. Fakat hiç çekinmeden ihtiyarın elini öpüp onlara misafir olurlar.
İşte bu ihtiyar amcamız bütün yoksulluğuna rağmen devletin malı olan miri ambardan bir şey almaz. Bunu onuruna yediremez.
Ne diyelim devletin malını yiyenler utansın.
Atasözümüzü şöyle düzenliyelim. “Devletin malı deniz, yiyenler domuz”.


 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Ahi Naci
10.12.2011 / 11:56:37
Anlattığınız bu: "halkın kendi hukuku ile ilgili" olayla örtüşüp bağdaşan bir benzeri de Taraklı'da yaşanmıştır... İçimizden -sıradan- bir Taraklılı, İstiklal Gazisi emekli subay babası vesilesiyle, kendisine bağlanan "gazilik maaşını", o arada tahakkuk eden BAĞKUR maaşına istinâden: "Babasından intikal eden topluca bir parayı, kuruşuna dokunmadan" geri iade etmişti. Bu nedenle ilgili Taraklılı hemşerimize Genelkurmay Dairesi tarafından verilen taktirnâme ve teşekkür belgesi, kendisinin vefat ettiği odada vasiyeti icâbı, çerçeve içinde saklanmaktadır. Nur içinde yatsınlar. Hayıflanmayın, ecdâdımızdan fıtraten bize intikal etmiş "bu damar" -gerekirse gene atar. Ahi Naci.

YAZARIN SON YAZILARI

TÜRKÇENİN MUHTEŞEMLİĞİ

TÜRKÇENİN MUHTEŞEMLİĞİ

Sultan Abdülhamit'in isteğiyle anayasanın metnine 18. madde olarak Türkçe girdi.
HALK HİKAYELERİ VE ÖNEMİ

HALK HİKAYELERİ VE ÖNEMİ

Yıllarca hikayeleri destanları okuya okuya onları ezberlemiş dinleyenlere kışın uzun kış gecelerinde anlatarak gençliğimi geçirmiştim
DERS KİTAPLARI VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

DERS KİTAPLARI VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

Yeni kitap demek para demek, emek demek, kağıt demek...
Ciddi Sorunlarımız Varken Kavga Etmek Niye?

Ciddi Sorunlarımız Varken Kavga Etmek Niye?

Devletimizi güçlü, milletimizi Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar ruhuyla bir arada tutmaları zarurettir. Bu konuda gayret gösteren her kişi, kurum başımın tacıdır.
ÖLÜM VE MEZAR TAŞI

ÖLÜM VE MEZAR TAŞI

Abdurrahman Zeynal Köşe Yazısı
BİR ZAMANLAR

BİR ZAMANLAR

Toplum içinde çiklet çiğnenmediği, ağızda sigara varken bir yere girilmediği, sokak ortasında durarak konuşma yapılmadığı, yüksek sesle konuşmanın terk edep olduğu zamanlar....

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.