M. Ali ÇINAR Onuncu Köy

Keser Döner Sap Döner

“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” . Ne güzel söylemiş atalarımız. İnsanlığı özgür bırakmayan hak ve hakikati göz ardı eden bütün zihniyetler uzun ömürlü olamaz. Hiç bir zulüm sürekli değildir. Zamanı gelince öyle bir çöküş yaşar ki, dokuz şiddetinde depremden daha şiddetli olur. İnsanlığı onurlu bir yaşamdan uzaklaştırıp kendi nefislerine hizmetkâr edenler er geç bunun hesabını verecektir. Tarih boyunca bu böyle olmuş, olmaya da devam edecektir. Yeter ki mazlum ve masum insanlar elinden gelen mücadeleyi yapmaya çalışsınlar. Dünyada olup bitenleri seyretmekle geçiren toplumların akıbeti bir gün onlar gibi olabilir.

İşte bütün bu olup bitenlerin karşısında erdemli insanlar toplum menfaatlerini ön planda tutarak dünya nimetlerinden tüm insanlığın faydalanması için mücadele verirler. Hakkın rızasını kazanmak isteyen bu düşünce aynı zamanda halkın teveccühüne de mazhar olur. İşte bu iki görüş arasındaki farklılık çatışmaların ana kaynağıdır.

Tarih boyunca bu iki görüş arasında büyük savaşlar yaşanmış ve yaşanmaya da devam ediyor. Kendi çıkarlarını ön planda tutmak isteyenlerle halkın menfaatini düşünenler arasındaki bu mücadele kıyamete kadar da sürecektir. Ortada hakemlik yapmakta başka bir onursuzluktur. Taraf olmak ve taraf tutmak zorundayız. Hakkın ve hakikatin tarafı olmak durumundayız. Hakkın ve hakikatin galip gelebilmesi için halkın bilinçli ve şuurlu olması gerekir. “Bir topluluk kendini değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez”. (Ayet Rad-11) “İnsanın yaptığının karşılığından başka bir şey yoktur”. (Ayet-Necm Suresi) “Nasılsanız Öyle idare edilirsiniz”. (Hadis-i Şerif) “Kadermiş öyle mi, hâşâ değil bu söz doğru. Belanı istedin Allah da verdi doğrusu bu”. (Rahmetli Mehmet Akif Ersoy) Bütün bunlar gösteriyor ki, insanlar hak ve hakikati kaybedip kendi nefsi arzularının peşine düştükleri zaman felaketler bir bir ardına gelmeğe başlar. İlahi sınırların dışına çıkarak yeryüzünü ıslah edeceklerini zanneden zavallılar sadece fitneyi ve gururu zirveye taşırlar. Bu zihniyet aynı zamanda insan onurunu ve haysiyetini hesaba katmaz. İnsanlığın gafleti de bunların ömrünü uzatır. Her dava kendi insanıyla yaşar ve yaşatılır.

Şunu unutmayalım ki, hak er geç galip gelecektir. Hiçbir mazlumun ahı kimsede kalmaz. Tarih bunun misalleriyle doludur. Dünyaya gelişimizin asıl amacı da budur aslında. İnsan ömrü kısadır. Oyun ve oyalanmaya gelmez. Dün erken dediğimizi bu gün geç kaldık diye biliriz. Vakit nakittir. Aklımızı başımıza alalım. Hem kenedimiz mutlu yaşayalım hem de geleceğimize güzel bir yaşam miras bırakalım. Bunun tersi ise bizlere ne dünyamızı ne de ahiretimizi kazandırır.