TARAKLI 

Burası   Taraklı.
Ahi Naci İŞSEVER Ahi Naci İŞSEVER
Yayın: Güncelleme:

"Taraklılı" olmak, ne demeğe gelir ki? Bunu kendi kendime soruyorum da, alışılmış bir yanıtı da yok. Ancak kendimi zorlayınca, "Taraklı Yalazası" önümü kesiyor. Yalazayı size de satmaya (anlatmaya) yeltenirsem, iş kolaylaşıyor. Yani yalaza için, olmazsa olmaz bir zemin ve mekân gerekmiyor. Ne beklenesi bir tekke, ne de toplanası bir dergâhtır.

Yalaza için, "sabit bir mekan olmayışı" bilmem dikkatinizi çekti mi ? Yani ki, üstüne adres yazılı, postaya verilmiş bir paket değil o. Yalana bulaşmamış bir sicil ister. Anlatan için de dinleyen için de çok önemli. Yalan yalazanın haramıdır. 

"Aramız iyiydi" derken, İtibârdan düşmek, ne kötü ! Bu büyük talihsizlik ve iflas nasıl onulur. Her oturumda "icâzeti yakın" adaydınız. Sizden önceki izinsiz adayın tadı tuzu "sası'laşmıştır." Ondan uzak durmanız, artık ata nasihâtidir.

...

Babam, Gölparazarı'nda Katranlı Hafız'ın yanında "bakkal çırağı" iken, askere çağrılır. Göl'den çıkıp, Kuzgun tarafından Taraklı'ya gelir. Geldiğinde "Bala'nın Kahvesi'nde Molla Bayram Makamı'nda, günlük ezberiyle meşguldür. 

O gün, onun günlük ezberine kulak verdiğinizde, demektedir ki:

Hamam Boğazı'ndan, meşhur Arap Seyyâhı " İbn-i Batuda" (M.1334) da geçmiştir. Geçtiği gün Sakarya'nın kudurup coştuğu, Mekece'yi de götüresi olduğu bir gündür. İbni Batu-da "sal ile" Sakar.ya'yı geçmekteyken, Manav'ın biri de coşkun sulara kapılıp boğulur. 

Bu kızılca kıyametin sonunda Taraklı'ya geldiklerinde, onları "bir Ahi" karşılar. Demek ki zamanın dehrinde,Taraklı'da Ahiler de var. Çok iyi Arapçaları ile hizmete amadedirler amma, "tek sözcüklü" ve tek kişilik bir Arapça. Yalnız "hoşgeldiniz" demeği bilen, bir "iç turizm".

Akşemsettin Hazretleri Taraklı'da kaç vakit namaz kıldığını bilemeyiz ama, Taraklı'nın kıblesini kapalı bulduğu için, fazla eylenmeyip Göynük'e gittiğini biliyoruz. Göynük'te karar kılıp, rahmetli olduğunu ve Göynük'e gömüldüğü de mâ'lumdur.

Hazret'in, "bizim kıblemizi kapalı bulup", az daha gidelim demesindeki hikmet, Taraklı'nın "basiret kapılarının" bağlı ve kapalı olduğunu da imâ etmesi eklidir. Bu büyük âlimin mânidar açıklığı, hala tercüman bekler. Yoksa gelenler görmüştür ki Göynük'e kıyasen bizim kıblemiz, yayla gibi açık ve ferahtır.

Atatürk'ün Taraklı'dan geçtiğiyle ilgili fotoğraflar, Belediye Başkanlığındadır. Kendileri "İzzet Çavuş'un (1) Kıraathânesi'nde" Göynük'ü atlayıp Taraklı'da kahvelerini içmelerindeki "iltifâtın nedeni", Göynük'e kızgınlığındandır. Taraklı'yı Kuva-i Milliyeci'dir diye, üçyüz kadar Göynüklü çapulcu, basmıştır. Taraklı da kendini savunup saldıranları geri püskürtmüştür. Atatürk'ün bu seyahatinin esas nedeni, Zübeyde Hanımın Oğlunu karşılayıp Ankaraya gitmesi değildir. Anado-lu'da, uygar dünya'ya karşı bir savaşım olduğuna dair "mülâkat" vermektir. Ve bu misyon tamamlanmıştır.

Taraklı'da "Değimen Suyu" diye anılan bir "derecik" var. Ameleye (kara-işçi) yaptırılmış bir kanal bu. Bu kanal, Hisar tepeciğini geçtikten sonra, Taraklı değirmenlerine ulaşır. İstanbul'da Bizans'tan kalmış su kemerlerinin, küçük bir "tıpkısıdır". Yunus Emre'nin ilahilerinde inleyen dolab, Taraklı'da da inleyerek döner.

Tır - tarla - tarım sözcükleri, Taraklı bahçelerine verdiğimiz emeğin dilimizdeki payıdır. Tarihte Ortadoks Rumlar'ın Dablis dedikleri bu belde, "YENİCE TARAKÇI" diye sakinleşmiş dururken, günümüzde "TARAKLI" diye anılır olmuştur. 800 yıldan beri Taraklı diye isimlendiril-miş bu belde, şimdi safkan Türktür. Ayrıcalığımız farkedilsin diye kendimize "Manav-ız" deriz. Bursa Tekfurluğu'na bağlıymış

Atalarımız İstanbul'un Sirkeci Semti'nde, Bizans'tan "700" hanelik bir "mahalle" rica ederler. Bu resmen ve siyâseten geçerli, Bizans aidiyeti, tetkik isteyen -hassas- bir konudur. İstanbul'un Fethi'nden önce de biz, buralarda dolaşıp efelenmişiz-dir.

M.1402 - de, Timur belâsı Osmanlı'yı bükmüştür. Sultan'a getirilen barış tekliflerine rağmen, "Tarih" orada manidâr bir menkibeye dönüşüp, Yıldırım'ı Cennetlik ederek ölümsüzleştirir.

Çerkez, Abaza ve Gürcü Köyleri'nde "muhabbet" adetleri olur. Kız erkek beraber sohbet ederler. Buna karşın Manavlar'da kızlarla delikanlıların bir arada bulunması düşünülemez. Kültür hayatımıza da yansıyan bu görünüm, Arab'a benzerliktir. Arap gibi olma hevesi ve Arab'ı taklitte biz, emsal tanımayız.

Kış bastırınca, Taraklı'da genç "ERKEKLER", bir anlatım sanatı "yalaza" ile vakit geçirir-ler. Görgü ve aidiyetin icrâsıdır yalaza. Bu demektir ki yalaza anlatan, başkalarına benzemez. Hatiptir ve Hatiplik bu işin olmazsa olmazıdır. Yalaza ustasına "yalan" söyletemezsiniz. Yalanı yakalanan usta intihâr etmiş sayılır. Çok şaka yapan ustanın bizzat kendisi "şakaya gelmez". Yalan onu mesleğinden "tard" eder. .

Yalaza disiplini, gençlerdeki "bedensel gelişmelerin İslâmi disiplinini" onlara öğreten" bir gelenekten gelir. Geleneği şaşan "delikanbaşına" gider. 

Taraklı'da, bazılarımızın "şaka özürlü oluşu" mânidârdır. Delikanlıbaşının ekip halinde çalışmasını gerektirir. Bu konuda vaktinde gerekli telkini almamış gayretsiz "yozlar" ve "sesizliği derin" tipler varsa, lüzüm ettiğinde üzdürülür de. Delikanlıbaşı duyduklarının "zaptını" cebinde taşıyan sivil müfettiştir .

Ahi toplumlarda, yalaza oturumlarına icazeti (izini) olmayan delikanlı giremez. Çarşıda dükkan açmak dükkan kirası ödemekle değil, emsali esnaftan sicil almakla olur. Yalazanın disiplini daha gerçekci real, harbi, dolaysız, olur.

Taraklı'da "dile düşen" Leylâ da olsa, açıkta sersefil dolaşamaz. Bir yerlerde kimseciklere danışmadan iklimine avdet eder. Onun için en müsait sığınak, "Türkülerimizdir". Önce kendi yanar, sonra türküsü . Külü de sırayı savınca, peşinden gelen kuşaklara, tandır ba-şında ağıt olup, türkü olup, hoyrat olup , okunur.

Gerçekten de bu kitapta, "Taraklı Ağzını" didikleyip yarınlara bırakacağımız unutulmama-lı. Tarihimize tanık, geleceğimize hissedâr edip bizi sahipsiz bırakmamalısınız. Geçmişimizi belge-leyip hazır olduğumuza fehmetmelisiniz. Bu çalışma Taraklı'da konuşulan Anadilimizin

"bize özgü ağzını" yarınlara kalsın, düne şahitlik etsin diye çeğiz gibi özenle sandıkladık.

Bu kitap elbette her faninin yaptığı iş gibi eksiklidir. Okurken herkes gördüğü eksikliği bir köşeye "not eder" de, zamanı geldiğinde, bize ya da kitabı yayınlayan arkadaşlara iletirse benim değil bizim Taraklı Ağzı Taraklı'nın eseri olacaktır.geçmişimizi belgeleyip hazır olduğumuza unutulmamalı. Tarihimize tanık, geleceğimize hissedâr edip, bizi sahipsiz bırakmamalısınız. Geçmişimizi belgeleyip, hazır olduğumuza fehmetmelisiniz. Bu çalışmada Taraklı'da konuşulan "Anadilimiz"in, bize özgü Ağzını" yarınlara kalsın, düne şahitlik etsin diye, çeğiz gibi özenle sandıkladık.

Artık dostların ensesinde bizim elimiz, soğuk düşüyor.

Yorulduk mu ne ?

Ahi Naci İşsever 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.