TA-Hİ-DER'de Mustafa Kara'yla Tasavvuf Söyleşisi
İzzettin KÖMÜRCÜ
TA-Hİ-DER’li gençler tarafından yöneltilen: “Günümüz toplumunda, bin yıllık tasavvuf geleneğimizin yansımalarını yeterince görebiliyor muyuz?” şeklindeki soruya, Hz. Âdem ile başlayan insanlık tarihinin kültürler arası bir etkileşimi de beraberinde getirdiğini vurgulayarak cevap verdi.
Kara: “Son iki yüz yıllık tarihimizde Batılılaşma hareketleri ile birlikte bugün tasavvufi olgunluk her ne kadar etkisini kaybetmiş olarak görünse de siz gençler tarafından böyle bir sorunun soruluyor/sorgulanıyor olması bile, umudumuzu diri tutmamız için yeterli” dedi.
“Mezhepler ve tarikatlar, düşünce özgürlüğünün ifadesidir.”
Prof. Dr. Mustafa Kara, “Mezhepler ve tarikatlar arasındaki ihtilaflar, ayrılıklar ne şekilde okunmalı?” sorusunu ise: “İnsanları tek bir kalıba sokma çabası ve bir donukluk ve klişeden ibaret olmaktan ziyade; mezhepler ve tarikatlar, aslında düşünce özgürlüğünün ifadesidir” diyerek yanıtladı.
Tasavvuf Tarihçisi Kara: “Farklı meşreplerin bugün bir husumet sebebi olarak kullanılıyor olması; mezheplerin, tarikatların aslında Allah’ın rahmeti olması durumunu, yani Müslümanlara geniş bir eylem alanı bırakıyor olması gerçeğini değiştirmez. Bu da inşallah zamanla hakiki mecrasında akacaktır” şeklinde konuştu.
“İslam, adeta yüz şeritli bir otoyoldur!”
Prof. Dr. Mustafa Kara, verdiği bir misalle sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Müslümanlar olarak yeter ki şuna dikkat edelim: İslam, adeta yüz şeritli bir otoyoldur. En sağında ve en solunda yer alan kırmızı çizgiler ise farzlar ve haramlardır. Bu iki çizgi gözetildikten sonra Müslümanlar, birbirlerine istedikleri şeritten yol alma özgürlüğünü tanımalıdır, hatta bunu tanımak zorundadır.”
“Tarikat olmazsa olmaz mıdır?”
Tasavvuf Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kara, dinleyicilerin Gazali örneği üzerinden sorduğu: “İslam’ın öngördüğü yoldan yürüyebilmek için bir tarikata bağlanmak mutlak bir şart mıdır?” şeklindeki soruyu şöyle cevapladı:
“Şunu net bir şekilde bilmeliyiz ki Allah bize Mahkeme-i Kübra’da hangi tarikata, hangi mezhebe bağlısınız diye bir soru sormayacak. Biraz önce de dikkat çekildiği gibi Allah bizi farzlar ve haramlar üzerinden sorgulayacak. Tarikata girmeden istikamet üzere olunmaz gibi bir yargıda bulunmamız, bizi çatışmaya götürür. Din ise müsamahadır. Allah, Kur’an-ı Kerim’de kendi yolunda cihat edenleri “yoluna” değil, “yollarına” sevk edeceğini buyuruyor. Dolayısıyla O’na giden yollar, O’nun rahmeti ve muradı gereği çok çeşitlidir. Zira şeriat de, tarikat de, mezhep de “yol” mânâsına gelir. İnsanları tek bir yola mahkûm etmek, Allah’ın da muradı değildir. Gazali gibi tasavvufu seçen âlimler olduğu gibi, tasavvufu tercih etmeyen âlimlerimiz de olmuştur. Yeter ki seçilen yollar, fi-sebilillah (Allah’ın yolu) olsun.”
Kara’dan TA-Hİ-DER’li Gençlere İmzalı Kitap
Söyleşi için kendisine teşekkür eden TA-Hİ-DER’li gençlere “Gençlerle Gönül Gönüle” isimli imzalı kitabını hediye eden Mustafa Kara, Taraklı’da böyle bir söyleşi gerçekleştirmekten kendisinin de keyif aldığını ifade etti.
Söyleşiye; Taraklı Müftüsü Faruk Güneş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Serkan Korkmaz ve Milli Eğitim Şube Müdürü Emrah Önal da katıldı.
#
