Fatih’in Bedduası..!

Metin GİRGİN Metin GİRGİN
Yayın: Güncelleme:

Bu gün her türlü teknolojiye sahibiz. İmkanlarımız sınırsız.. Bütün bu avantajlara rağmen birçoğumuz hayatından memnun değil. Çünkü, adeta robotlaştık, tembelleştik.. Belki bir pazarına nur yağmıyor ama, eskiye, geçmişe özlem her geçen gün artıyor.

Kuşkusuz bugünü yaşıyoruz. Eskiye dönmemiz mümkün değil. Yine de geçmişi özlüyoruz. Eskiden açlıktan insanlar ölmezdi. Akrabalık bağları, komşuluk ilişkileri çok sağlamdı. Herkes bir birine yardım ederdi.

Komşumuzun kapısını çalıp “bir maniniz yoksa bu akşam annemler oturmaya gelecek” dediğimiz günleri özlüyoruz.

***

Bu gün sizlerle sadece adı kalan, ama işlevi olmayan bir kurumdan, yani vakıflardan bahsedeceğim. Vakıflar, Osmanlı döneminde soysal ve ekonomik anlamda önemli bir yere sahipti.

Padişah veya saraya mensup kişilerin kurup, yönettiği vakıflara “Mazbut vakıflar”, yada diğer adı ile “Selâtin Vakıfları” denmiş. Osmanlı hanedanının son temsilcileri de ülke dışına çıkarılması ile sahipsiz kalan “Selâtin Vakıfları”, vakıf bedduasından haberi olmayanlar tarafından talan edildiler.

Vakıflar, sadece ibadet, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması ile sınırlı değildi. Fakirlere, yolda kalmışlara maddi manevi destek vermek, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak, fakir kızlara çeyiz temini, hayvanların bakımı ve tedavileri, sel, yangın, deprem, hastalık, fakirlik gibi zaruretlerin giderilmesi, acizlerin doyurulup giydirilmesi, tedavi ettirilmesi, iş yapacaklarla sermaye bulunması, borçtan mahkum olmuşların borcunun ödenmesi için “avarız vakıfları” kurulmuştur.

***

Osmanlı’da Vakıf kurmak isteyenler bir vakfiye yazar, Kadı’ya müracaat ederlerdi. Mahkeme uygun görürse, Vakfın kurulmasına onay verilirdi. Vakıf Senedine, başta Padişah olmak üzere, herkes uymak zorundadır.

İznik’te ilk Osmanlı medresesini kuran Orhan Gazi’dir. Adapazarı, Kandıra ve Bursa’da vakfettiği cami, medrese, zaviye, imaret, aşevi, misafirhaneler ilk Osmanlı Vakıfları olarak bilinir.

1924 yılında çıkarılan 429 sayılı kanunla Vakıflar, Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Bu tarihten sonra vakıflar fonksiyonunu yavaş yavaş kaybetmeye başlamış, birçok vakıf binası müze, hatta ne yazık ki depo ve ahır olarak kullanılmıştır.

***

Düşünsenize, Ortaçağ Avrupa’sında akıl hastaları, içine şeytan girdi diye ateşte yakılırken, Osmanlı’da musiki ve su sesi ile tedavi ediliyordu. Hatta bazı vakıfların öyle işlevleri vardı ki; evde kırılan eşyanın yerine yenisi alınarak, karı koca arasındaki anlaşmazlığı giderirlermiş. Göçmen Kuşlar, göç zamanlarında yaralanıp düştüklerinde, onların tedavilerinin yapılması ve sürüye yetiştirilmesi için bile vakıflar kurulmuş.

Böyle bir medeniyet geldi mi yeryüzüne?

Şimdi ise ecdadımızın bizlere miras bıraktığı Vakıfları korumak ve kollamaktan aciziz. Binlerce vakıf binası virane oldu, yıkıldı gitti.

“Konstantiniyye elbette feth olunacaktır. O’nu fetheden komutan en güzel komutan ve O’nu fetheden asker ne güzel askerdir” Hadis’- Şerifi’ne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han Vakıf şartlarını kim değiştirirse, Allah’ın, meleklerin, bütün insanların lâneti onların üzerine olsun...” diye beddua etmiştir.

Fatih’in bu bedduası, iki yakamızın neden bir araya gelmediğinin en güzel cevabı olsa gerek…

 

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

martos
20.04.2010 / 17:02:55
öncelikle selamlar sayın girgin konuya size teşekkürle başlamak istiyorum yine güldürdünüz beni metin bey nedir sizdeki bu padişahlık aşkı öncelikle vakıfların yardımından bahsedelim ülkeyi soy soğana çevir sonra yardım çirkin değilmi birileri çalmasa birileri aç açık kalmaz vakıfada gerek kalmaz yanlışmı?ikincisi bu istanbul aşkı bizi yönetenlerde var hatta başkenti taşıma cüreti buda çirkin istanbulu kurtaranlar başımızın üstüne ülkeyi kurtaran atatürk e neler yapıldı bu zihniyet yaptı hemde büstleri yıkmalar wc lere atmalar yanlışmı soyanlara yuh olsun milletimizi aç açık bırakan benim hakkımı yiyen kim olursa olsun bu ülke herkesi doyurur yeterki çalmasınlar bundada sanırım hemfikiriz ki bu islamın en önemli kuralıdır kul hakkı sakın bu günküler için böyle düşündüğümü zannetme 1950 liyıllardan sonrakilere sözüm saygılar
SELAMİ
20.04.2010 / 20:08:13
Martos efendi, sapla samanı karıştırmışsınız yine. Padişah dedikleriniz dedelerimiz, ecdadımızdır. Vakıf medeniyetinden bihabersiniz. Siz başka bir yazımı okudunuz anlamadım. Neyin peşindesiniz Allah aşkına..
mehmet akyol
25.04.2010 / 20:09:53
martos bey,sayın Girginde padişahlık aşkı değil ama sizde klinik vakıa şeklinde bir korku var sanırım.ne alakası var bu yazının padişahlıkla?yazar bir tarihi gerçeği açıklamış.vakıfların ,nasıl hangi şartlarda kurulduğu,sosyal ve dini hukuku hakkında bilgi sahibi olursan düşüncelerinin düzelmesi açısından faydalı olur sanırım.bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu zannetmek kişiyi zavallı durumuna düşürür herzaman.paronoyanızdan kurtulup yorum yaptığınız konularda bilgilenmeni öneririm,kusura kalmayın dostun sözü acı gelirmiş...
martos
26.04.2010 / 16:55:04
selami bey ve mehmet bey e bu söz zaman zaman başbakan tarafından kullanılır hadisi şerif diye biliyorum onların gözleri vardır görmezler kulakları vardır duymazlar. vakıflar a gelince tabiiki olmalı ve uygulanmalı amma ve lakin vakıflar şu amaçla değil aynen böyle işlev görmeli padişah saraylarda haremler kurup saltanat sürerken halkı açlıktan ölüyor aman ölmesin diye sahip çıkan vakıflar değil ülke gelirini sosyal bir şekilde dağıtarak bu durumda vakıflara insanların neden ihtiyacı olsun bubun aynısı günümüz hükümetleri tarafındanda yapılmakta seçim zamanları görüyoruz duyuyoruz tuncelide beyaz eşya dağıtanı mı dersin tencere verip kapağını seçilirsem veririm diyeninimi kömür makarna dağıtanınımı bunları görüyoruz duyuyoruz yaşıyoruz he birde holdinglere bağlı vakıflar var kaç kuruş vergi verirler ben emekçiyim maaşımı almadan vergimi öderim harcarken bir daha öderim allaha şükür klinik le şimdilik işim yok mehmet bey sizin varsa acil şifalar yani birinin ambarı boş biri taşıyor
Selim Yürekli
26.04.2010 / 21:04:41
İyi hatırlıyorum, yine bu yazarın köşesinde yorumlar kısmında, bir yorumcuya ağır ithamlarda bulunmuştu Martos efendi. Bu yorumları sağlıklı bir kafayla yazmadığına eminim. Sapla samanı karıştırmak ancak bu kadar olur
MARTOS
27.04.2010 / 17:53:29
selim bey ben durup dururken kimseye ithamda felan bulunmam o beyefendi bana hakaret ettiği için öyle yazmak durumunda kaldım ayrıca sağlıklı yım çok şükür o benim fikrim sende fikrini kimseyi rencide etmeden yazabilirsin ben diyorumki insanları aç bırak sömür sonra vakıflar aracılığı ile yardım et bu günde bu böyle dünde böyleydi bu gidişlede bu değişmiycek demeye çalıştım amma ve lakin bir sürü alakasız tepki bir o kadar da takdir bunun böyle olduğunu sanki siz bilmiyormusunuz bizdeki bu padişah sevdası olup takım tutar gibi parti tutarsak bu hep böyle bakın ülkede tarım hayvancılık ne halde kuzuyu ingiltereden ithal eder durumdayız üreten çalışan kazanıyormu sanki daha çok vakıflara ihtiyaç duyarız bu kafayla biz
Mert Civan
27.04.2010 / 21:10:22
selami,mehmet ve selim kardeşler,kusura bakmayın da martos beye siz neden laf anlatmaya çalışıyorsunuz?vatandaş üçünüzün söylediklerinden bir acaba yahu diyebilse o cevapları yazmaz,mehmet kardeş demiş:"bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" diye ne desin daha ayete hadis diyen bir bilgiç! var karşınızda.bana göre "sapla samanı karıştırmıyor"fark edemiyor sapla samanı bırakın kendi haline,ibretlik...
Selim Yürekli
28.04.2010 / 19:11:56
Kimin kime hakaret ettiği arşivlere bakarsanız belli oluyor. Onun için mi Özür dilediniz osman efendi
Ali ASİLHAN
29.04.2010 / 08:25:43
Sayın Yazar, Fatih , 'İstanbul'da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah'ın gazabına uğrasınlar!' diye de bir bedduası var galiba'yoksa bu dua milli görüşgömleği ile beraber değişti mi? selam ve saygılar
MARTOS
29.04.2010 / 11:24:29
iyice saçmalamaya başlıyanlar var tek taraftan bakıp alıp başka yerlere götürüyorsunuz kardeşim ben fikrimi yazdım sende yaz ben katılmıyorum vakıf yardım kuruluşu falan filanlara sen katıl banane ben diyorumki ülkemin insanımın bir kuruşunu çalan çırpan peşkeş çeken kim olursa olsun şerefsizdir çalmasalar saltanat sürmeseler bu ülke değil yetmiş milyon yediyüzmilyona yeter varmı bunda fikir ayrılığı tarih boyunca osmanlı saraylarındaki saltanatları görmüyormusunuz altınla işlenmiş saraylar e efendim akıflar da yardım ediyormuş o ganimetleri toplumun her kesimine adil dağıt bakalım vakıf yardımına ihtiyac kalıyormu ayrıca vakıflar her zaman ülkeyi karıştırmak için yabancı lar tarafından finanse edilmiştir bunda varmı bir yanlışlık bu benim meselem miş gibi yorum yapan arkadaşlara diycek söz bulamıyorum gözünüzü açın görürsünüz bir arkadaş ta ayetle hadisi karıştırdığımı yazmış bunun ne önemi var ben bir şey anlatmak için sadece ima ettim kusura bakmayın benim bilgim din konusunda bu
Kamil Uzun
3.05.2010 / 13:54:55
Sen önce şu sokak ağzını bir bırak, öyle yorum at buraya. Herkes fikrini söylemekte özgür ama karşısındakini rencide etmeyecek şekilde olmalı. Nezaketsizlik etme

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.