Mustafa Özbilge Mustafa Özbilge Dıngılım

Ölülerin Araçsallaştırıldığı Bir Vasatta Hâbil Olmak!

Mütefekkir, Suriyeli âlim Cevdet Said'in: "Kun Ke İbni Âdem"ini (Âdem'in oğlu gibi ol) bir grup arkadaşla sekiz sene önce Gebze'de mütalaa etmiştik. Bu kitap, şiddet meselesine başka türlü bakılabileceğini göstermekteydi. Şimdi meselenin bu açıdan yeniden düşünülmesi kanaatindeyim.
Yayın: Güncelleme:

Öldürülenler arac-ı-lığıyla, Müslümanların öteden beri yaşadığı yerlerde pis bir oyun tezgâhlanmakta. Sivil, asker, polis, örgütlü, örgütsüz, gerilla, kontrgerilla, dinci, laik, milliyetçi... bir şeyleri yeniden "tanımlamak" için bu ve benzeri sıfatlardan birileri öldürülüyor, ardından ölenin kim-lik-i üzerinden politik-stratejik bir tanımlamaya gidiliyor. Kişinin kim olduğu ve neye hizmet ettiği, onun öldürülmesinin akabinde mevzi kazandıracak yorumlara (yalanlara) tâbi kılınıyor.

Öldürülenlerin vatan, özgürlük, emniyet, demokrasi, insanlık, din adına öldürüldüğünü kimler, hangi kanallar vasıtasıyla ilan etmektedir? Öldürülenlerin bunlardan haberdar olup olmadıklarını bilmiyoruz. Öldürülenler, ölümlerinin ardından nasıl bir araçsallaştırmaya maruz bırakıldıklarını bilseler ölürler miydi? Yoksa tam da muradına ermişler gibi tekrar tekrar ölümü mü arzu ederlerdi?

Söylenecek her şeyin (söylem), önceden hazırlandığı, fakat konuşmanın başlaması için taze kanlara (eylem) ihtiyacın olduğu bir vasattayız. En meşru(!) yapılanmadan en gayrı meşrusuna kadar kompozisyonun (yapbozun) tamamlanması için beklenen şu: Bir insan veya insan topluluğunun öldürülmesi.

Aramızdan birilerinin öldürülerek ayrılması, bir kopuşun manevi boşluğunu bırakmasından daha ziyade; oluşturulan kompozisyondaki ihtiyaçlara göre, uygun yere uygun ölünün yerleştirilmesi şekliyle, doldurma işlevi görüyor.

Sonrasında ise kabirleri sayan "tekâsür" yarışının (iktidar/güç) aktörleri kendi "vadiler"ine ün-lüyorlar. Kabirlerin başında birilerinin ün-le(n)mesi, ölenlerin artlarında bıraktığı İbrahimî bir nam ile neticelenmiyor. Zira "Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim/nam) bıraktık." (Saffât: 108) ayeti: "Hayat-ım, memat-ım hep rabbül'âlemîn olan Allah içindir" (En'am: 162) ayetiyle beraber düşünülmeli.

Devamında ise bir tarafın haklı, diğer tarafın elbette haksız çıkacağı görece bir siyasetin karanlık gölgesinde işler çabuk çabuk görülüyor. Herkesin bir noktada haklı olabileceği ve haksızlığa maruz bırakılabileceği (zalim-mazlum) vasatta, araya birkaç ölü sıkıştırmak diğerlerine karşı bir adım öne çıkmak manasına geliyor.

Tarih, hep böyleydi ve böyle olacak zaten, diyenlere; yani bir sizden bir bizden, bir bizden bir sizden fasit döngüsünün ifsat edici referanslarla servis edilmesinin diyalektik mantığını kuranlara, Âdem'in oğlu Habil'in verdiği mesaj, ölüler üzerinden yapılan politikalara karşı insanın misliyle karşılık verebileceği halde bundan uzak durarak (imtina/ictinap) yani yaşatarak balçığa (merhametten uzak ölü kalplere) her daim bir ruh üflenebileceğini bugün de hatırlatamaz mı?

Çünkü Habil'in ölümü, herhangi bir ideolojiye/hırsa/dünyaya eklemlenme kaygısına mahal verilemeyecek, öldürmek için elini kaldırmayan ve elini kaldıranlara da izafe edilemeyen masum bir ölüm.

"Kasem ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim, ben rabbülâlemîn olan Allah'tan korkarım." (Mâide: 28)

Bakalım bundan sonra kimler hangi boşluğu dolduracak... Her birimiz, böyle bir kemiyetin hece taşlarından olabiliriz. Allah, aynelyakîn'de (kabirde), böyle kemiyetlere karışmaktan bizleri ırak kılsın.


#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Ali Suavi
27.07.2015 / 14:59:46
haklı olarak derin kaygılar yüklü bir yazıya,aslında müslüman olanın müslüman kalmak erdemliliğinin güçlükle tanımlamasına dokunan alın-yazısına değinmişsiniz.herkesler büyük resimden bahsederken siz bu tablonun uygun bir yere asılmasıyla ilgilenmişsiniz. eyvallah. bu büyük resimde ölen çok fazla küçük insanlar var. neyle ve ne için öldürüldüklerinin büyük bir muamma olarak kalacağı aşikar. zaten hemen ayan olsa bu gerçeklik saklı tuttuğumuz fikirlerimiz de dahil gizli/saklı kötülüklerin sahibi de bilinecek. bu belirsizlik için en doğrusu kimler değilde ne adına varolduğuydu bu savaşın. her zaman şaibeli kalacak meseleler olacak ve olabilir hayatımızda. bizimde bu resim içerisinde bir penceremiz olması gerekiyor ki rahat(sız)lıkla düşünüp hareket edebilelim. herkes savaşın büyük kaybedilenleri olan küçük çocuklardan bahsediyor, ancak bu bahsedenlerin mevzu bahis kendi kaybettikleri olunca kurunun yanında yaşta yanıyor. sanırım buraya yapılan yorum sınırlı karakterde.nihayet vesselam...
Ahi Naci İşsever
15.08.2015 / 15:48:04
Kabul edilmesini dileyerek -ama gerçekten- başlıyorum. Özellikle ekmeğin "fırın ağzında olduğu bu günlerde" üçüncü kez okumama rağmen ne dediğinizi anlamadım. çok özür dilerim. Ahi Naci .
Ahi Naci İşsever
24.08.2015 / 17:17:41
Kolay anlaşılmadığınızı "izninizle" söylememi bana bağışlayın. İlmî yoğunluğun "okuyucuya" da yansıması için gereken asgarÎ müştereklerden ilki, yazana okuyucunun da yakın ve yaklaşık olması gerekmez mi ? Siz nasıl oluyor da "okuyucuyu kendinizle eşitleyere"k yazarsınız? Okuyucu sizin dediğnizde değilse bende mecburen sorarım.Yazara da yer aranır. Sizin kültürel olarak "gizlenmeniz için" daha güncel yollar var. Ahi Naci.
Ahi Nacci İşsever
25.08.2015 / 14:26:55
Sayın Ali Suavî. Adapazar'ı kayıtlarında isminiz yok. Kimliğinizle - telefonla da olsa- meseleyi arzeder misiniz? Ahi Naci İşsever.
Ahi Naci İşsever
26.08.2015 / 10:17:49
Taraklı'daki MANAV, kerizliğinden değil, EFENDİLİĞİNDEN susar. Ahi Naci.

YAZARIN SON YAZILARI

Ya Âhirimiz Ya Âhiretimiz Filistin (46)

Ya Âhirimiz Ya Âhiretimiz Filistin (46)

Mustafa Özbilge'nin yeni yazısı yayında.
Hâlimiz Haddimiz mi? (45)

Hâlimiz Haddimiz mi? (45)

Mustafa Özbilge'nin yeni yazısı yayında.
Bahar Oyunu

Bahar Oyunu

Mustafa Özbilge'nin yeni şiiri yayında...
Bayram Efkârı (44)

Bayram Efkârı (44)

Mustafa Özbilge'nin yeni yazısı yayında...
Çârgâh

Çârgâh

Mustafa Özbilge'nin yeni şiiri yayında...
Köpekleri Tanımak, Adâveti Anlamak (43)

Köpekleri Tanımak, Adâveti Anlamak (43)

Mustafa Özbilge'nin yeni yazısı yayında...

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.