Engeller Zihinlerde Başlar
Kafamızdaki Engelleri Kırmadan Kimseye “Engelli” Diyemeyiz
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Takvimde tek bir gün ayrılmış ama mesele, bir günün hatırlatmasından çok daha ağır. Çünkü aslında engel dediğimiz şeyin büyük kısmı, sokakta değil; zihnimizde, kalbimizde, alışkanlıklarımızda yaşıyor.
Toplumun büyük bir kısmı hâlâ engelli bireylerin hayatını “eksiklik” üzerinden okuyor. Oysa eksik olan onlar değil, bizim bakışımız. Onlar mücadele ediyor; biz seyrediyoruz. Onlar her sabah yeni bir engeli aşarak güne başlıyor; biz kendi kibir dağlarımızın gölgesinde oturup hayatı yorumluyoruz.
Engel Sanılan Şey, Çoğu Zaman Sadece Bir Bahane…
Asıl engel; kalpteki kibir, zihindeki önyargı ve dildeki acımasızlık. Bir insanın gözleri görüyor olabilir; fakat kalbi körse, duyan kulak da işe yaramaz. Hissetmeyen bir yürek, en ağır engelin ta kendisidir.
Engelli bireyler, toplumun merhametine muhtaç insanlar değil; aksine kararlılığı, direnci ve hayata tutunuşuyla hepimize ders veren büyük birer örnektir. “Engelli” diye baktığınız birçok insan, sizin “engel” diye adlandırdığınız dağları her gün aşarak yaşıyor. Her gün. Sessizce. Kimseye şikâyet etmeden, kimseyi suçlamadan.
Asıl Engel Kimde?
Bu yüzden bugün yapılması gereken şey, vitrinlik paylaşımlar değil. Gerçek samimiyetle kendimize dönüp şu basit soruyu sormak:
“Asıl engel kimde?”
Toplumun engelleri kırılmadan tek bir bireyin yükü hafiflemez. Rampası olmayan bir sokak, duyarlılığı olmayan bir kalp kadar karanlıktır. İnsanı insan yapan şey, karşısındakine gösterdiği kolaylık ve merhamettir. Kâğıt üzerindeki haklar yeterli değildir; asıl ihtiyaç duyulan şey, bakışın ve davranışın dönüşmesidir.
Kafamızdaki Engelleri Temizleyelim
Bugün, belki de en sahici çağrı şudur:
Önce kafamızdaki engelleri temizleyelim.
Çünkü insanlık tam da orada başlar.
#engelliler-gunu #farkindalik #empati #onyargi #erisilebilirlik #merhamet #insanlik