Ah O Eski Taraklı -2: Yitik Nostalji

Zaman geçiyor, biz değişiyoruz, Taraklı değişiyor... O anılar artık hepsi anı.
Enes ÇINAR Enes ÇINAR
Yayın: Güncelleme:

Kenarda sessizce oturuyordu birisi. Birisini ya da birilerini bekliyordu. Garson geldi, isteğini arzusunu sormadı; halini hatrını da sormadı. "Tişörtünü ters giymişsin lan!" dedi. "Git tuvalette değiştir, ben de sana bir tane latte getireyim gelene kadar. Latte iç, güzel bir bardak yaparım sana havan olur" dedi. Tanıdık olduklarını düşündüm. Değillermiş. Garson Fikret iyice insan sarrafı olmuş, dümdüz iletişime giriyor herkesle. Nasıl mı anladım? Diğer garson Fikrete seslendı fısıltıyla. "Fikret! Oğlum niye salça oluyorsun her müşteriye?" Benim duyduğumu da farketti. Masamdaki boş çay bardağını almaya geldi. Bana da "Bir şey ister misiniz?" diye sorarken "Ya bu Fikret tam yavşak. Nasıl beceriyorsa müşterileri de tavlıyor bir şekilde" dedi. Siz - sen ayrımını da karıştıyordu ama olsun. Onu dert edecek halim yok hiç. "Az sonra" diye cevap verdim.

Burası ilginç bir kafe. Bahçesinde ağacın gölgesinde oturmak, bu mevsimlerde eskiden olan şimdi ise olmayan, dozerlerle dümdüz edilesi yeni halinden önceki otantik Taraklı Parkı'nda, daha doğrusu adını İlkokul Öğretmenim Salih Zeki Kocabıyık'ın rahmetli kardeşinin isminden alan Şehit Mehmet Nuri Kocabıyık Parkı'nda kestanenin dibinde gölgede efil efil esen o hatıralarımı hatırlatıyor, üstelik Mecidiyeköy Cehenneminin ortayerinde. Hem çayı da ucuz. Bundan dolayı olacak ki, definecileri, sinyalcileri ve faydasız bir çok tipi burada görebilirsiniz.

Ah o defineciler yokmu. Genelde dört kişidirler. Birisi hazinenin yerini bilen organizatördür, diğeri arabası olan işin ulaşım ve nakliye işlerinin sorumlusu eleman. Ve bir de hoca. Hoca önemli, definedeki tılsımlarlarla ilgilenir. Dördüncü mü? O avın ta kendisi. "Para ağızda büyür" diye bir laf duymuştum, o misal... Ağızlarda konuşulan miktarlar dudak uçuklatıcı, ceplerde çay parası yok, arabanın gazı yok.

Bir de sinyalciler... Genelde iki kişi otururlar, bilmem kimin açacağı fabrikaya çok uygun miktarda sermayeyle yüksek kâr verileceğini konuşurlar bağıra bağıra. Yan masadaki elemanı çekmeye uğraşırlar muhabbete. Bu definecilerle sinyalciler hep tanırlar birbirlerini. Çokça geldiğim için ben de tanıyorum artık onları. Tanımasam bile muhabbetten belli. 

Unutmadan söyleyeyim, bir de güneyimizdeki ülkeden savaştan kaçıp iyice buralara yerleşen gevşek kardeşlerimizi de anayım. Bir masadan bir başka bir masaya utanmadan bağırarak konuşurlar. Onlar da hep tanırlar birbirlerini. Sonra masa değiştirirler. İçimden "Ne işsiniz lan siz?" diye sorasım gelir. Hakikaten bak, ne çevirdikleri belli değil bunların.

Bizim Taraklı'da böyle şeyler olmadı. Kestanenin dibinde otururduk parkta. Yaşar Abi güzel çay yapardı. Tostlar Yaşar Abi'nin kardeşi İsa Abi'nin büfesinden gelirdi isteyene. Hatırladığım kadarıyla da tadilattan önce galiba Emrullah Abi'ler işletiyordu parkı. Yanlışım varsa düzeltin lütfen. Parkın ortasında yapay şelale vardı. Devir daim motoruyla su şıkır şıkır akardı. Parkta tadilat yaptıktan sonra o hale gelmişti. Eskiden fıskiyeli dikdörtgen şeklinde bir havuz vardı. Lolipop yalayan küçük çocuklar ellerindeki şekeri bazen o havuza bandırır bandırır yalamaya devam ederlerdi. Ben de yaptım, bilirim, güzel olurdu öyle yapınca tadı. 

Bak bak... Ne hatırladım. Eskiden parkın bir de alt tarafı vardı. Oraya merdivenle inilirdi. İki tane merdiven vardı. alt parkta salıncaklar ve demirden kocaman bir kayak vardı. Çok güzel kayılırdı. Sonra söktüler onları. Merdivenlerin yanında geniş trabzanları vardı, betondan. her biri yakşalık 50cm eninde. İki merdivenin toplamda dört tane trabzanı vardı. Kayına kayına kayganlaşmışlardı. her bir trabzanıın sürtünme kaysayısı farklıydı. Birisi cam gibi kayarken diğerleri ona nazaran çok daha az kayarlardı. Hatta bir kere uçup secde pozisyonunda yere düşmüştüm, alnımba barkod gibi yarayla gezmiştim bir müddet. Tadilatta o kaydırakların üzerini betonlayıp ağaç kabuğu efekti verdiler. Sonra da alt parka lokanta yapılmıştı. Aslında biri söylese iyi olur, hatırlayamadım şimdi hangisi önce hangisi sonra yapılmıştı. Sahi ya! Bir de en eski parkta havuzun alt park tarafına doğru bir metre genişliğinde yaklaşık yirmi santim yüksekliğinde küçük bir havuzcuk da vardı. O havuzdan alt parkın kenarındaki havuzcuğa yukarıdan su akardı. Sanki yukarudaki havuzcuk T şeklindeydi gibi geliyor bana. Oradaki delikleri bulup suyun aşağıya nasıl aktığını keşfetmek ayrı bir mutluluktu küçücük çocukken. Şimdi oralar lanet bir beton yığını. Lanet bir beton yığını. Bir halta da benzemiyor. 

Ben belediye başkanı olsam dozerleri sokup dümdüz ederim orayı. Sonra eski havasında bir park. Şehit Mehmet Nuri Kocabıyık Parkı. Belediye Başkanı İbrahim Pilavcı'da aslında dertli. Anıtlar kurulundaymış orası ve kurulun onayı olmadan bir şey yapılamıyormuş ya da yapılsa bile onların istediği gibi olacakmış. Aslında küçük bir oylama yapılsa ya da geniş çaplı bir imza kampanyası yapılsa otomatik olarak orası Anıtlar Kurulu'ndan devralınabilir. Demokrasinin en sevdiğim yanı da bu ya. Halk harekeri herşeydir. Bir birleşip imza toplamaya bakar, o kadar. 

Yazarken aklıma geldi de... Tost konusunda bir şeyi unuttum. Aslında unutmadım da ayırca bir deyinmek için biraz sona bıraktım. Çok güzel tost yapan bir yer daha. Rahmetli İsmail (Özbostan) Abi'nin tostu da çok güzeldi. Küçükken komşumuzdu. Babası (Parmaksız) Ali Amca ve kardeşi Nurettin Abi de aynı dükkanda çok güzel tostlar yaparlardı. 

O mahallede ellerinde büyüdüğüm bir başka komşumuz. Bisikletçi Mehmet, yani Mehmet Yavuz. Mehmet Amca Amerika'da falan yaşamış olsaydı şu an kesin milyar dolarlık birisi olurdu. Küçük yaşlarda köyünden çıkmış gelmiş Kömürcü'lerin yanında helva ustası olmuş. İzzettin (Kömürcü) Abi kusura bakmasın ama, Mehmet Amca çok güzel tahin helvası yapıyor. İzzettin Abi, sana açık mektup, senin helva çok güzel ama, Mehmet Amca'dan kesinlikle tarifini almalısın bence. Helva bir yana, Mehmet Amca gerçekten çok zeki, mucit birisi. Elinden her iş gelir. Hem de mükemmel gelir. Eşi Hacer Teyze ile birlikte gezip konakladıkları karavanı da kendisi yapmış. Öyle bir kullanışlılık en pahalı karavanlarda bile yok. Hatta kendisi diş bile yapmış. Makina dişlisi değil, ağızdaki takma diş. Hem de öyle bir iyi yapmış ki sormayın. Erdal Abi, Ercan Abi, Nurcan Abla da ismini anmadan geçemeyeceğim kişiler. Hey gidi günler hey... 0-5 yaşımın geçtiği o mahalle...

Şimdi aklıma başka bir yer daha geldi. Kaç kişi hatırlıyor "Üç Işıklar" denen yeri? Kopya vereyim, Şimdiki Yaşar Aktepe'nin çay bahçesi olan mevki. Yolun ortasındaki refujun bittiği yerdeki elektrik direğinde 3 tane lamba vardı, adı da oradan geliyormuş. Orası termal yapılana kadar Taraklı'nın dışında kalan bir yerdi. Oraya yürünürdü, oralarda pineklenilirdi. Orası güzeldi. 

Size "Yukarı Park"ı anlattım mı? Yok anlatmadım. Şimdiki Kültür Evi'nin arka tarafı. Hatta unutulmaz bir 2000 yazı var ki... Orada da değişik otantik bir hava vardı. Şekli de öyleydi. Yuvarlakımsı bir havuz vardı diye hatırlıyorum. 

Hamam Sokağı yıllarına girsem hiç çıkamam... Rahmetli Ulvi Amca, Rahmetli Vicdan Yenge.. Ruhları şad olsun. Meteorolojici Ali amca ve Hatice Yenge, Atıf Hoca, Kamuran Yenge, Numan, Enes, Selim, Merve, Yasemin Yenge, Ramazan Abi... Rahmetli Muzaffer Amca, Rahmetli Ali Rıza Yıldız Hoca... Daha kimler kimler, ne anılar. Hey gidi günler, hey gidi zamanlar...

Vay be, ne zaman geçmiş.. Kaç çay içtim burada. Tişörtünü ters giyen elemanın manitası ekmiş, Garson Fikret'in mesaisi bitmiş. Tek tük insanlar kendi yalnızlıklarında sosyal medya kısa videolarına boğulmuş, Fikret ek mesaiye gelmiş ama gevezeliği güdüzde kalmış. Çayımı demli, kaşıksız ve şekersiz getiriyor artık. Yan masada çakma müteahhit 40 katlı bina için arazi arıyor falan. 

Yaa.. İşte böyle. İsmini unuttuklarım kusura bakmasınlar. Kronolojik ya da bilgi hatalarım varsa yorum olarak yazın lütfen. Sağlıcakla esen kalın.

#tarakli #nostalji #mehmet-yavuz #sehit-mehmet-nuri-kocabiyik-parki #anitlar-kurulu #ibrahim-pilavci #ismail-ozbostan #hamam-sokagi #uc-isiklar #defineciler #sinyalciler #kafe-hikayeleri #eski-park-anilari #mahalle-hayati #enes-cinar

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Mehmet Burak ŞENOL
13.06.2025 / 12:43:33
Kalemine sağlık kardeşim. Ben de senin gibi eski mahallemi, dostlarımı ve eski Tarakli''''yi özleyenlerdenim

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.