Bir Zamanlar Sakaryaspor Vardı
2025-2026 sezonuna umutla başlamıştık. Bu yıl belki de o yıl olurdu. Her yeni sezon öncesi kurulan hayaller, yapılan transferler, sosyal medyadaki paylaşımlar, atkılar, formalar, kombine sevinçleri… Ancak daha ligin ilk dört haftasında, umutlarımız yerini kırgınlığa, heyecanımız ise sessizliğe bıraktı.
Bandırma deplasmanından alınan bir puan, ardından sahamızda Iğdırspor karşısında kazandığımız 3 puan... Bir nebze de olsa şehirde hava değişmeye başlamıştı. Belki bir kıvılcımdı bu, belki de gecikmiş bir başlangıç. Ancak ne yazık ki Bodrum deplasmanındaki mağlubiyet ve sonrasında Boluspor karşısında sahamızda kaybettiğimiz maç, sadece puan değil, inancımızı da alıp götürdü.
Bu takım sadece maç kaybetmedi. Tribünlerdeki coşku, futbolculara duyulan güven ve en önemlisi şehirle kurulan bağ çatırdamaya başladı. Oysa futbol sadece 90 dakikalık bir oyun değil. Futbol, bir şehrin hayali, bir çocuğun formayla uyuduğu gece, bir babanın oğluna anlattığı anılar demekti.
Bugün geldiğimiz noktada sadece sahadaki mücadeleyi konuşamayız.
Yönetim ve teknik heyete de bir çift sözümüz var. Bu şehir,geçtiğimiz sezon zor günler geçirdi.
Artık net olmalıyız: Sakaryaspor, sadece 11 futbolcudan oluşmaz. Bu takımın ruhu vardır. Bu ruh; kenarda suskun kalan bir teknik heyetle, şeffaflıktan uzak bir yönetimle, günü kurtarmaya çalışan anlayışla yaşayamaz.
Ve bu noktada şehrin ileri gelenlerine de sesleniyoruz.
Sayın Valimiz, Belediye Başkanımız, ilimizin kanaat önderleri, STK başkanları… Sakaryaspor bu şehrin en büyük ortak paydasıdır. Bu takımı kaderine terk ederek hiçbir yere varamayız. Destek sadece para vermekle protokol tribününde oturmakla, sosyal medyada birkaç fotoğraf paylaşmakla olmaz. Kulübe sahip çıkmak, sorumluluk almakla olur. Bu şehirde bu takımı ayağa kaldıracak irade vardır, yeter ki samimiyetle yola çıkılsın.
Ve şimdi önümüzde bir Erzurumspor maçı var. Pazartesi akşamı belki de bu sezonun kırılma anlarından birine daha çıkacağız. Kim ne derse desin, bu takım hâlâ yarışın içinde. Hâlâ umut var. Ama bu umut; sadece teknik direktörün, birkaç oyuncunun ya da kulüp yöneticilerinin değil, formayı sırtına geçiren her futbolcunun yüreğinde yanmalı.
Bu yüzden sesleniyorum:
Sakaryasporlu futbolcu kardeşlerim, bu forma kolay kazanılmadı. Bu armayı taşıyan nice isimler geldi geçti. Oğuz Çetin’ler, Aykut Kocaman’lar, Tuncay Şanlı’lar bu topraklardan çıktı. Her biri hem karakteriyle hem sahadaki duruşuyla örnek oldu.
Bugün sizlerin de ismi o büyük hikâyenin bir parçası olabilir. Ya da sadece geçip giden bir sezona ait birkaç satır olarak kalabilir. Karar sizin.
Unutmayalım…
Bir zamanlar Sakaryaspor vardı.
Ve hâlâ var olmalı.
Ama bunun için sadece geçmişin anıları değil, bugünün mücadelesi gerek.
Bu şehir, bu forma ve bu taraftar, yeniden ayağa kalkmayı bekliyor.
Artık söz değil, mücadele zamanı. Sahada, tribünde, yönetimde, şehirde.
Yarın bir gün bu sezonu andığımızda “Yine yıkılmadık, yine ayaktayız diyebilelim.
“Bir zamanlar Sakaryaspor vardı” demesin kimse.
“Her zaman Sakaryaspor var” desinler.
#bir-zaman #sakarya #spor
