Kalemimizin Gücü Okuyucularımızdan…

İzzettin KÖMÜRCÜ

Gazetecilik, masa başında ahkâm kesmekle değil; sahada, sokakta, halkın arasında nefes alarak yapılır. Hele ki Taraklı gibi bir ilçede bu mesleği icra ediyorsanız, olayların nabzını tutmakla kalmaz, bazen ateşi de üstlenirsiniz. Yıllardır bu ilçenin meselelerine kalem oynatıyor, yaşananları objektif bir bakışla kamuoyuna taşıyorum. Amacım ne alkış toplamak, ne de beğeni yarışına girmek. Tek hedefim: Doğru haberi doğru zamanda, güvenilir bir şekilde okurlarıma sunmak.

Bu yolda en büyük dayanağım, samimiyetim ve ilkelerime sadakatim oldu. Hakkımızda kimin ne söylediğinden, kimin ne düşündüğünden çok, halkın ne yaşadığını, ne hissettiğini önemsiyorum. O yüzden hiçbir zaman kişilerle değil, olaylarla ilgilendim. Hiçbir polemiğin, tartışmanın içine çekilmedim. Çünkü biliyorum ki gazeteci, tartışan değil, anlatandır.

Her hafta yazdığım köşe yazılarında, ilçemizin sorunlarını dile getirirken ne bir beklenti içinde oldum ne de takdir görmek gibi bir gayem oldu. Ancak yine de okurlarımızın gösterdiği ilgi, yazılarımıza duyduğu güven ve her geçen gün artan takipçi desteği, bu yolda yalnız yürümediğimi hissettiriyor. Ve inanın, bu his her türlü makamdan, her türlü ödülden çok daha değerlidir.

Gazetecilikte her zaman herkesin sizi takdir etmesini bekleyemezsiniz. Bu mesleğin doğasında vardır; bazı şeyler görmezden gelinir, bazı yazılar geç fark edilir. Fakat önemli olan, sizin niyetinizin ve emeğinizin ne kadar gerçek olduğudur. Ben de işimi bu bilinçle yapıyorum. Kalemimin ucunda ne kişisel hesaplar, ne hedef gösteren cümleler vardır. Sadece kamu yararına olan ne varsa, onu paylaşırım. Tarafsızlık, dürüstlük ve sorumlulukla…

Zaman zaman yazdıklarımın görmezden gelindiğini, yeterince dikkate alınmadığını hissettiğim oluyor elbette. Ama artık şunu çok iyi biliyorum: Bu meslekte asıl olan, takdir görmek değil; iz bırakmaktır. Yazdığınız bir haber, bir gün bir sorunun çözümüne vesile oluyorsa, bir yazınız bir kişiye dahi ulaşıyorsa, o kalem görevini yapmış demektir.

Bugün yazılarımın dikkatle okunduğunu, vatandaşlarımızın mesajlar göndererek düşüncelerini paylaştığını gördükçe, doğru bir yolda olduğuma bir kez daha inanıyorum. Çünkü önemli olan herkesin sizi konuşması değil, doğru insanların sizi anlamasıdır.

Benim için esas başarı, halkın memnuniyetidir. Okuyucularımın bana duyduğu güven, benim için her şeyden değerlidir. O yüzden kalemim ne kırılır, ne eğilir. Çünkü gücünü alkıştan değil, halktan alır.

Yazdıklarımızla ne kimseye yaranma derdimiz var, ne de kendimizi ispatlama çabamız. Biz sadece işimizi yapıyoruz. O da bildiğimiz yolda, inandığımız gibi yazmak…

Unutulmamalı ki, bir gazetecinin en büyük gücü, sessiz çoğunluğun sesini duyurabilmesidir. Ve biz o sesi duymaya, duyurmaya devam edeceğiz.

Tekrar görüşmek dileğiyle.hoşçakalın