Bütün EVET ve HAYIR diyenlere ithaf olunur…

Toplumun çoğunluğunun evet veya hayır demesi değil,kardeşlik,birlik,vatandaşlık ruhunun kaybedilmesidir ülkeyi batıracak ve bitirecek olan…
Ali Haluk PEKTAŞ Ali Haluk PEKTAŞ
Yayın: Güncelleme:

EVET DESEN DE HAYIR DESEN DE…

 (SİYASALLAŞAN REFERANDUM)

 

Biliyorum aslında, toplumun büyük çoğunluğu ,(istatistiklerin söylediğine göre %60-70 i) kararlarını mensup olduğu siyasi ve ideolojik görüşleri doğrultusunda vermekte. Bunu kimse değiştiremez.%10 u zor bulan bir kesim de ne yaptığını ve yapacağını sorgulayarak kendi bilinciyle karar verdiğinden bunu da kimse değiştiremez.Ortalama %20-30 arasında değişen bir kesim de pek umursamayan,kararsız boş vermişlik içinde yüzen ve gezen ,kim kafasına daha çok girebilirse oraya gidebilecek bir kesim. İşte bütün mücadele ve kavgalar bunlar için aslında.Çünkü bu %20 yi kim kendi tarafına kazandırabi- lirse oy olarak değeri %40 dır.Bu kitleyi kandırabilme ! ve kazanabilme gayreti, bilinçli oy kullananların dışındaki büyük çoğunluğu partili olan toplumu, daha fanatik, bilenmiş (partici) hale getirmekte toplum içinde ayrışma ve ötekileştirmenin zeminini oluşturmakta, bu da siyasi liderlerin sağlam taraftar sağlama adına işlerine gelmektedir.Bu oluşumdan kendini kurtarmak çok zordur . Bu arada vahim olan da bu akıntıyla sürüklenenlerin, güdümlü hallerinin fark ettirilmeden bilinçli zan ettirilmeleridir.Bu sosyal olgu, gerçek demokrasilerin de bilinçli halkın oluşmasının da önündeki en büyük çıkmaz ve baş belasıdır.Bunları oluşturmak da iki yüzlü politikanın sanatı ve varlık sebebidir.

Siyasi içerik taşımayan ,doğrudan halkın sosyal bir konusu olan hangi olguyu referanduma sunarsanız sunun,iktidar-muhalefet çekişmeleri zeminine çekilerek siyasallaştırılacak ve partiler bu oylamayı siyasi rant sağlayacak ortama getirecektir. Bilgilenmeden fikir sahibi olmaya müsait,toplumsal birlik ruhu zedelenmiş,demokrasi bilinci oluşamamış toplumlarda ,siyasi ahlakını elde edememiş sözde liderlerin elinde bu olguyu değiştirmek pek mümkün olmamaktadır.Sorgulayan,güdülmesi zor,bilinçli halkın oluşmasını da, kendi varlıklarının devamı adına siyasetçiler istememekte, lakin bu düşüncelerini kutsal,milli,manevi ritüellerle süsleyerek ustaca örtüp sunumu cazip hale getirmektedir.Demogoji,riyakarlık,iftira,tahkir de bu mesleğin olmazsa olmaz sermayesi haline gelmiştir.Tabii ki çok az da olsa böyle olmayan,olmak istemeyen siyasetçilerimiz de vardır.Bunlar da (onuncu köyde) yer aramaktadırlar…

Yukarıdaki kanaatim doğrultusunda olaya baktığımda , benim derdim evet veya hayır dedirtmek değil o çok az olan bilinçli kesimin çoğalması,hayır da dese evet de dese merkezden bağlandığı ve döndüğü fasit daireden kurtulup gerçek kanaatının bilgilenerek oluşması,partici, inadına retçiliğin bilinçli kararlılığa dönüşmesidir. Toplumun çoğunluğunun evet veya hayır demesi değil, kardeşlik,birlik,vatandaşlık ruhunun kaybedilmesidir ülkeyi batıracak ve bitirecek olan…

Bundan evvel yazdığım yazıyı dikkatle okuyanlar görür ki,ne açık kanaatimi ifade ettim ne de bazı yazan kardeşlerimiz gibi çığırtkanlık yaptım.Bu okuyucuyu güdülen varlık gibi hafife almak ve ona saygısızlıktır bana göre.Sen kim oluyorsun da uyandırmaya veya doğrudan etkilemeye kalkıyorsun! Senin düşüncenin kaynağı ne,ne kadar bağımsız ve hakkaniyetle düşündün bunlar sorgulanmaz mı? Yukarıda saydığım olgular var olduğu sürece üç beş şey bilen kendini bilinçli ,diğerlerini güdülen gibi görüyorsa kendinin de yanılgılarının olabileceği ihtimalini düşünmeden tek doğru benim düşündüğüm diyebiliyorsa,bin bir tezgah ve komploların cirit attığı dünyamızda gereken dersi alamamış demektir.Oysa hepimiz bu oyunların etkisinde az veya çok kalarak sahip olduğumuz değerler penceresinden bakmaktayız.

Bir konuya taraf olan,bunun kaynağına taraftar oluyorsa bilimselliği ve hakkaniyeti kaybetmiş demektir.Çünkü biri, on yanlış bir doğru yapabilir.Hakkaniyet ve adalet o on bir şeyin içinden tek doğruyu ayırabilmektir. Kaldı ki siyaset gibi ahlakın,dürüstlüğün erdemin zor bulunduğu meslekte doğrular ve yanlışlar karmakarışıktır…Taraftar olan ise toptan doğru, toptan yanlış kabul etmekte farkında olmadan adaleti kaybetmektedir.

Günümün en az bir iki saatini Türkiye ve dünya gündemi ve siyasetine dair haber,her görüşteki yazar ve yorumları okumakla geçirmeme rağmen siyasi yazılar yazmak, paylaşmak benim düşünce ve misyonumun dışında.Çünkü hemen hemen çoğunluğun kırmızı çizgisi haline gelmiş inanç değerleri gibi kabul ettiği ! siyasi anlayışı, tabusu olmuş buna değinmek husumet,dalaşma en hafifiyle sataşma şekline dönüşmekte,sevgi saygı,kardeşlik ve hoşgörü gibi değerleri ortadan kaldırmaktadır. Oysa ben toplumun genel dert ve sorunlarını hiç kimseyi karşıma almadan düşüncelerimi paylaşma huzur ve sükuna yardımcı olmayı hedeflemişim.Peki siyaset ve politika konuşmayacak mıyız?Bu toplumda yaşıyorsak elbet bunların dışında kalamayız lakin her konu erbabı ile değerlendirilir.”İdrak-ı meali bu akla gerekmez. Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez” diyen Ziya paşa ikazını göz ardı ettiğimizde ,devamında ”Alim ile sohbet etmek dürrü mercan incidir,Cahil ile sohbet etmek akibet can incitir” uyarısını kaçınılmaz kılar.Belki yapılacak olan,toplumun önünde kurulmuş tuzak ve oyunları tarafsız anlatmaktır inandığı düşünceye hücum etmeden.Etki tepkiyi doğurmuştur her zaman.Ve kendini bilinçli gören kesimin de çoğunluğu inadına ! düşüncesinden kurtulamamıştır.

Gördük bu sitede anlayışını dikte ettirmeye çalışan yazarlarımızın ne tür kavga, hakaret ve dalaşmalara sebep olduğunu.Kim kendi düşüncesini değiştirdi ?Hiç kimse.Ama ne yaptılar en son söylenmeyecek sözü başta söyleyerek kavgaya tutuştu.Adalet kazandı mı HAYIR;nefisler kazandı mı EVET.Kardeşlik kazandı mı HAYIR,husumet kazandı mı EVET.Her düşünce sahibi evet-hayırın cevabını burada versin !...

Bu yazıda ve geçen yazımda da acizane dilimin döndüğü kadar genel anlamda siyasi ve sosyal arıza ve olguları ifade etme adına, hiçbir ayırım gözetmeden hatta parti rollerini değiştirerek aynı olguların yine meydana geleceğini anlatmaya çalışmama rağmen ifademde, taraftar ! olduğu görüşünün zülfiyarine dokunulan bir okuyucunun bütün anlatımları bir tarafa atarak,sadece kilitlendiği noktadan bakışla tepki,isyan ve hakaretlerini gülerek okudum…Ve kendi gibi düşünmeyenleri nasıl ötekileştirerek bir fitnenin içine düşüldüğünü ibretle seyrettim.Kendisine tepki gösteren başka bir yorumcuya da adeta sen de benden değilsin çekil aradan deyip beni ve o yorumcuyu >>"BDP li olmasına rağmen sulh ve barışı isteyen Kürt vatandaşları Nıza" << saygıda kusur etmeyenlerden misiniz. " diyerek havale çıkaran anlayışa da üzülerek baktım.

“Yaradılmışı severim Yaradandan ötürü” diyen Yunus sevgisini dilimizde söylesek de özümseyemediğimiz ; hakkı tebliğde taşlanıp kan revan içinde bir ağacın altında oturan Peygamberimize Cebrail’in gelip “-Allah’ın selamı var istersen o beldenin altını üstüne getireyim ilahi teklif ve müsadesini ! ; -Hayır onlar bilmiyorlar,umulur ki onlardan ileride bir müslüman çıkar” diyerek geri çeviren insanlık ve hoşgörü abidesinin bu davranışının ne kadar yakınındayız acaba ? Bizden olanla didiştiğimiz dalaştığımız bu ortamda …Ben kaybettiğimiz Osmanlı ruh ve anlayışıyla yüzyıllar boyu beraber yaşadığımız insanları bu noktaya getiren fitne odaklarını ve şartlarını lanetleyip bunları ortadan kaldırma ve tekrar kazanmayı düşünürüm.Onları yok sayıp reddetmeyi değil.Bunu da kendi ideolojik görüşü taasubuyla gizli AKP yandaşlığı gibi yorumlayıp iftira ve haksız zan da bulunanlara da Rabbim onu affet,hiddet ve öfkesini dindir ve taassup prangalarından kurtar diye dua ederim ancak...

Unutmayalım ! Sevgili Peygamberimiz “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız” buyuruyor.Ben evet diyen hayır diyen herkesi seviyorum.Öfkeyi,kini,haksızlığı,hoşgörüsüzlüğü,adaveti,taasubu ve sevgisizliği SEVMİYORUM .

Bütün insanlarımızın gelecek ramazan bayramını kutlar esenlikler dilerim.   

#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Özgür Karani
6.09.2010 / 09:51:38
Bu referandum başından itibaren siyasaldı. Zaten siyasal olmayan bir referandum olabilirmi? Mesela tek başına Şehit Aillerine pozitif ayrımcılık olsunmu olmasınmı diye bir referandum yapılırsa % 100 evet çıkardı. Ama böyle bir şey referanduma getirilebilirmi? Bu referandum epey bir siyasaldır. Bir partinin rejimi ve devleti tümüyle ele geçirme siyasetinin oylandığı bir referandumdur. Bu iş siyasal değildir tavır AKP nin diğer partilerden oy koparma taktiğidir. Zaten bu nedenle her yerde gezinen evet çalışması yapanlarda hiç AKP logosu yok ama HAYIR çalışması yapan herkes parti logosu ile birlikte iş yapmaktadır. Sözde ; ""AKP ye oy vermeseniz bile bu referanduma evet diyebilirsiniz bu siyasi bişey değil yaahuuu"" tavrıdır bu. Kardeşlik ruhunu bitiren ve zedeleyen Anayasa mahkemesini de HSYK yı da alacam Başkanda olacam , Padişah da , İyice Asıp kesemiyorum bundan sonra asacam da kesecem de deyip bu referandumu ortaya çıkanlara bu yazınızı okutalım. Saygı ve selamlar.

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.