Erdoğan ISIR Karalama Defteri

Burada mısın?

Gittiğin gün, geleceğim dediğin gün değil miydi? Kendine iyi bak dediğinde, hoşça kal dediğinde. Yarın yanı başındayım dediğin gün bu gün değil miydi? İki su damlası nasıl birbirine benzerse, bizde birbirimize öyle benzeriz. Ona bakan onda beni görür, bana bakan da bende onu görür diyen sen değil miydin? Asırlık çınarlar da, onlara yuva yapmış serçeler de uzaktan bizi tanır diyen sen değil miydin?

Serçeler rotalarını, bastığımız toprağa göre belirler, yağmurlara ilk serçeler ulaşır, önceden sana haber verir diyen sen değil miydin? Küçücüktük, anlamazdık sözde, ilk sevgili değil miydik? İlk değil miydi? Asla ıslanmayız, serçelerimiz var, koruyucularımız var, güneş hep bize gülecek diyen sen değil miydin?

Bütün zamana aldırma, sen benim gözlerimin sesine kula ver; kim dedi. Kara yosunlar, bulanık sular yok, bizim gül çağrılarına ihtiyacımız var diyen sen değil miydin? Düşlemeyeceğiz, gerçekleştireceğiz, ilan edeceğiz ki, serçelerimiz hiçbir zaman azgın sularla buluşmadan, biz onları ve kendimizi minicik adacıklarımıza ulaştıracağız diyen sen değil miydin?

Dönüp geleceğim, yüzünü yüzüme dayayacağım diyen, nerelerde olduğunu o an unutacağım, gözlerinin sesinde kaybolacağım diyen sen değil miydin?

Suyumla, ekmeğimle geleceğim diyen. O gün çekilen zahmetlerin sonu, gecelerin sabah olma anı, rüzgârların sakinleştiği, göğe güneşin yükseldiği gün olacak diyen sen değil miydin?

Ya şimdi ne diyorsun; seni sevdiğim için özür dilerim. Ben derlerin sularının okyanusla buluştuğunu görürken, seninle benimde yıllar sonra kavuşacağını düşündüm. Ben leyleğin yavruların bir sene sonra aynı yuvayı tekrar inşa ederken, bir gün seninde yuvana döneceğin anlarla yaşadım. Ben bana emanet ettiğin serçelerin her sabah seni getirişiyle uyandım, ben her gece senin kara gözlerine bakarak uyudum. Ben her gün serçelerin çığlıklarıyla haber verdiği rüzgârların senin kokunu getirecek diye bekledim.

Özrünü kabul etmiyorum, ben özür dilerim seni bu kadar yücelttiğim için, ben özür dilerim geceleri senle uyandığım için. Ve ben tekrar özür diliyorum yolunu beklediğim, kulaklarında çınlamalara sebep olduğum için. Ben senin özlemeleri bu kadar hak etmediğin halde, sıcacık nefesini bu kadar çok özlediğim için özür dilerim.
Burada mısın? Yok değilim diyemezsin; serçelerin çığlıkları o kadar yüksek ki, yanı başımda olduğunu hissediyorum. Gül güzeli gamzelerini görür gibiyim. Sevmek güzeldi seni…………