İbrahim KAYA İbrahim KAYA Sairzaman

29 Ekim'in Hatırlattıkları

Kültür ve medeniyet değiştirmeyi marifet sayanlar, buna öncülük edenleri minnetle ananlar var, bir de bunların uyduları, iki cumhuriyet varmışcasına kendilerine cumhuriyetin bekçisi diyen bir taife var. Bunlar çifteli; ne Cumhuriyetçi ne öteki, ne doğulu ne batılı, biraz ondan biraz bundan, uyarlamacı, cumhuriyeti kendine uydurma peşinde koşan takım. Cumhuriyetin ideolojik boyutuna takılan ama cumhurun kendisini takmayan bir takım var. Simdi soruyorum siz hangi takımlısınız?
Yayın: Güncelleme:
'Cumhuriyet Bayramları''size neyi hatırlatmakta? Coşku, kıvanç, sevinç, gurur, özgürlük, refah… Sizi bilemem ancak yıllarca her yıl kutladığımız cumhuriyet bayramları bana bu duyguların bazılarını, misal özgürlük, refah gibi duyguları hiç hatırlatmadı. Bu konuda suçlu olan Ben değilim.''…On yılda on milyon genç…''diyerek çağdaşlık maskesi altında ülkeyi soyanlar, banka kurup halkın gözünü oyanlar, halkın manevi değerlerini her daim ayaklar altında çiğneyenler,''Sen şusun, o şu'' diyerek halkı birbirine kırdıranlar, Çorum, Maraş, Sivas olaylarının senaristleri suçlu. Önce oluk oluk kan dökülmesine izin verip sonra ''cumhuriyeti koruma ve kurtarma'' adı altında dört kez darbe yaparak, ülkeyi en az elli yıl geriye götürenler suçlu. “Ne mucize ne efsun Ne örümcek ne yosun Çankaya yeter bize Kâbe Arap’ın olsun...”diyenler suçlu. Türkçe ezan zulmünden bu halkı kurtardığı için bir başbakanı asanlar suçlu. Onca değerli insan varken kökü dışarıda mason teşkilatlarındaki mahfillerde diz çökerek masonik değerlere bağlılık sözü vermiş kadrolara ülke yönetimini teslim edenler suçlu.28 Şubat sürecinde halkın kafasına''balyoz'' indirme planları yapanlar suçlu. Eğer kendilerine''Kemalist'' diyenler bu ülkeyi adam gibi idare etseydi, demokrasiyi zamanında bu ülkede uygulamaya geçirebilselerdi,''Ben yapamıyorum ancak halkım inancının gerektirdiklerini olabildiği ölçüde özgürce yaşayabilir'' diyebilselerdi,''Bu Cumhuriyet’i Biz kurduk'' dedikleri cumhuriyet 21.yy.’da da dimdik ayakta duruyor olacaktı. Ailem ve aileler, Bizleri minicik bir beden olarak Onların eline teslim etmişti. Ancak Onlar, bana cumhuriyeti sevdirmek bir yana yaptıkları ile cumhuriyetten nefret ettirdiler ve bununda farkında bile olamadılar. Birilerinin farkında olamadığı, olanların ise her tür işkence ve zulüm yöntemleri ile yok edilmeye çalışıldığı bir ülkede, milyonlarca kişide oluşan bu ve benzeri duygular ne zamana kadar bastırılabilinirdi ki? Demem şu, hani bazıları diyorlar ya, ''eski kutlamalar neydi öyle, muhteşemdi, coşkulu ve samimi…'' Öylemiydi gerçekten? Kendimizi kandırmayalım… Yâda bir kısmımız (sistemden beslenen yağlı-ballı tabaka) için belki bu coşku olabilir, diyelim. Ancak geniş bir halk kesimi için ''29 Ekim'' kutlamaları, güya ''egemenliğin millete ait, adının da demokrasi olacağı'' ancak yıllarca olamadığı, olmaması için de her yere bubi tuzaklarının döşendiği, bu tuzakların aşılma noktasına gelinildiğinde ise darbelerin yaşandığı bir sistemin, cumhura yaptığı zulümleri hatırlatan seremonilerden ibaret kaldı. Bu seremonilerde, gündüz hipodromlarda, kurtuluş mücadelesini verdiğimiz batı ülkelerinden satın alınan veya hibe edilen tanklar geçer, elektronik aksamı bakımından tamamen ABD’ye bağımlı kılınmış savaş uçaklarımız uçar, askeri bandolar ise gece geç vakitlere kadar ''onuncu yıl marşlarını, dağ başını duman almış''ları çalarak düzenlenen fener alayları eşliğinde ''Karanlığın nasıl aydınlatıldığı? Gökten alınan ilhamlar ''la bu halkın ve ülkenin yönetilmekten, kadınların kara çarşaftan, erkeklerin ise festen ''nasıl? '' kurtarıldığı anlatılmaya, canlandırılmaya çalışılırdı.    Kimi törenlerde bir kız çocuğuna giydirilmiş çarşafın daha sonra bir ''çağdaş el! '' eliyle yırtılarak alınmasının canlandırıldığı seremoniler ise azıcık kalbinde imanı olanların beyinlerine sıkılan kurşun kadar etkisi olduğu / olacağı hiç akla getirilmedi. Hâlbuki benzer durumda işgalci kuvvetlerin Maraş’ta yaptıklarına bu halkın verdiği cevabı ise bilmeyen yoktur…    Yıllarca bu ülkede resmî protokolün katıldığı kutlamalarda (kabul törenleri, cumhuriyet baloları gibi…)düzenin imtiyazlı sınıfları olur ancak asla halkı göremezdiniz. Halk, zorunlu olarak(okullar vesilesi ile…)yapılan kutlamalara katılır, çocuğunun şiir okumasını, bando eşliğinde resmigeçit yapmasını, oynadığı folklorunu izler ve evinin yolunu tutardı. Okullarda, ister görevi olsun ister olmasın törenlere katılım zorunlu kılınır, tören başlamadan önce yoklamalar alınır, gelmeyenler(hesabı sorulmak üzere)bir kenara not edilirdi. Çocuğu gelmeyen aileler ise ''cumhuriyet karşıtı'' olarak fişlenirdi. Daha özgür demokratik cumhuriyete doğru gidiş 2000 yılından sonra başladı ise de yeni ''Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği''çıkıncaya kadar,29 Ekim1923-5 Mayıs 2012 arası bu hep böyle oldu… Ancak 2002’den sonra yavaş yavaş gelişen süreçte ortaya çıkan halk destekli güçlü irade ''cumhurun olmadığı bir cumhuriyet olamaz''anlayışı ile rejimin demir yumruğunun halka gösterildiği kutlama modeline son vererek, cumhuriyetle cumhurun kaynaşacağı bir kutlamaya doğru gidişatı başlattı. İşte kimi çevrelerin(sistemden beslenen yağlı-ballı tabaka)ciyaklamalarının altında yatan ana sebep bu yaşanan gelişme ve süreç olmakta. Yoksa onların ifade ettikleri gibi ''…Biz’ler Kemalist Cumhuriyet’e, onun çağdaş kazanımlarına sahip çıkıyoruz. ''söylemleri kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Zamanı geldiğinde arşivler tam anlamıyla araştırmacıların hizmetine açıldığında, Onlar’ın ''Kemalist cumhuriyet''ten neyi kastettikleri ve ''Kemalist'' diye niteledikleri rejimin''nasıl bir rejim? '' olduğu noktasında emin olun hepimiz dehşete düşeceğiz. Zira bu rejimi 29 Ekim 1923’te kuranlar bir takım kökü dışarıda, karanlık çevrelerle işbirliği içindeydiler. Bunların ''kim? ''olduğunu anlamak için cumhuriyetin ilanından sonra kurulan ilk cumhuriyet hükümetlerinde görev alan bakanların ''kimler?''olduğuna ve hangi gizli mahfillerde diz çöktüklerine bakmak gerek. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın resmi web sitesinde yer alan bir açıklamaya göre; 29 Ekim’de kuruluşu ilân edilen''TÜRKİYE 1923''ün ilk hükümetlerinde ve bürokrasisinde görev alanların büyük bir bölümü masondu... Bir bakıma yönetim ve devrimlerin gerçekleştirilmesi masonlara emanet edilmişti... Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın resmi web sitesinde açıklanan kadro: Fethi Okyar, Rauf Orbay, Refet Bele Paşa, Ali İhsan Sabis Paşa, Meclis Başkanı Kazım Özalp Paşa, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda, Başbakan Hasan Saka, İçişleri Bakanları Şükrü Kaya ve Mehmet Cemil Ubaydın, Dışişleri Bakanları Bekir Sami Kunduh ve Tevfik Rüştü Aras, Sağlık Bakanları Rıza Nur, Adnan Adıvar, Refik Saydam, Behçet Uz, Milli Eğitim Bakanları Reşit Galip, Hasan Ali Yücel, Ekonomi Bakanı Sırrı Bellioğlu, Milletvekilleri Cevat Abbas, Atıf Bey, Edip Servet Tör, Yunus Nadi, Reşit Saffet Atabinen, Memduh Şevket Esendal, Hilmi Uran, Tevfik Fikret Sılay, Ahmet Ağaoğlu, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan ve Belediye Başkanı Süleyman Asaf İlbay, İstanbul Valileri Muittin Üstündağ, Lütfü Kırdar, Danıştay Başkanı Mustafa Reşat Mimaroğlu, Jandarma Genel Komutanı Galip Paşa, İstiklal Mahkemesi Başkanı Necip Ali Küçüka, Amiral Mehmet Ali Paşa Atatürk’ün çevresinde ülkeye hizmet (!) etmiş masonlardır. #

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

A.ASİLHAN
2.11.2012 / 23:37:50
Sn İbrahim Kaya sana kızamıyorum.Sana acıyorum. çünkü maalesef sen Cumhuriyet tarihi yalancılarının yalanına kara propgandasının kurbanı olmuş dine hizmet edeyim derken Atatürkün yırtıp attiğı wilson prensiplerinin savunuculuğunu hizmetkarı olmuşsun.Sen Anadoluyu işgal edip Türkün bileğini Anadoluda bükemeyip denize dökülenlerin din maskeli kara propagandasının kurbanı olmuşsun.İşgalcilerin işbirlikcilerinin Mevlana Rifatzade ve Mustafa sabri gibi işbirlikcilerin yoluna düşmüşsun onların yazdığı yalanları yazıyyorsun.Bilgi fakiri kardeşim Mason localarını1935 de Atatürk kapatmıştır.Bundan dolayı Atatürkün zehirlendiği bircok kaynakta yazarken zavallım neleri yazıyorsun.Yazdıkların hangi arşivden alınma arşivler elinizde açıklarsanız siz zavallıların yalanları deşifre olacak .Cumhuriyet idaresi ile CUMHURgeçinenleri karıştırma MARSHAL TRUMAN doktrinlerini kabul NATO ya IMF ye AB ye üye olup ülkenin siyasi ekonomik askeri yapısını ABD AB ye teslim edip uşaklıkda geçmişi aratanları gör!
A.ASİLHAN
3.11.2012 / 07:18:02
Sn Kaya İnsanların yaptıkları değil niyetleri önemlidir.hAYRAN OLDUĞUNUZ oSMANLI DÖneminde Milletin 600 senede sadece %5 nin okuma yazma öğrendiğini unutma 1928 den başlayan harf devrimi ile bu gün herkes okuma yazma öğrenmiştir.Millet dinini kendi dili ile öğrensin diye Hamdi Yazıra Kuran tefsiri yaptıran SAHİHİ BUHARİYİ BUHARI MÜSLİMİ TÜRKÇEYE ÇEVİRTEN Atatürk olduğunu unutma DİYANET İŞLERİNİ KURANın Atatürk olduğunu da unutma Dün ANADOLUYU İŞGAL EDENLER AFGANİSTANI IRAKI İŞGALETMİŞLERDIR DİĞER İSLAM ÜLKELERİ SIRADADIR İŞGALCİLERE YATAKLIK YAPANLARI DA UNUTMA ONLARA HİZMET EDİYORSUN Kuranda ki İslama değil uydurulan siyasal İslamcılara ılımlı Amarikan İslamcılarına hizmet ediyorsun Seni Atatürke ve Cumhuriyete düşman eden Atatürkün Anadoludan kovduğu emperyalislerdir.Bunları seni rencide etmek içinde yazmıyorum.Bunlar gerçeğin ta kendisidir.Bunlar açıklanmış arşivlerde vardır okuyucularını bekliyor.Selamlar
Nezih Karabıyık
3.11.2012 / 13:57:01
Sayın yazar herhalde TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE yaşamıyor veya bugün bu yazıları rahat rahat yazıp rahatça dini bayramlarını kutlayabiliyorsa bunu CUMHURİYET'E VE ONU BİZE SAĞLAYANLARA BORÇLU OLDUĞUNU BİLMİYOR. Milli bayramları kutlarken tüyleri diken diken olmuyorsa bazı şeylerden şüphelenmek lazım.O günkü şartlarda esir edilmek istenen bir ülkeyi kurtarmak ve uygar bir hale getirmek için uğraş vermek için yapılan mücadeleyi ve anlayışı görmemek için insanın ya kör yada hissiz olması lazım veya bir çıkar ilişkisi içinde olması lazım. Kurtuluş savaşı ile ilgili yazıları okumak ama anlayarak okumak birşeyler öğreteceğini sanırım. Ayrıca Kuran'ın Türkçe tefsirinin okunması da bir şeyler öğreteceğini sanırım. Bu gün ülkenin soyulduğunu görmemek, etrafa peş keş çekildiğini görmezlikten gelmek, o beğenilmeyen Cumhuriyeti kuranların o günkü şartlarda yaptığı yatırımları, yetim hakkını yok pahasına yerli veya yabancı dostlarına satmak günahların en büyüdür herhalde.
Turgut Demircioğlu
3.11.2012 / 17:23:33
Vatan Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur, Köylü anlar manasını namazdaki duânın... Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'ân okunur. Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüdâ'nın. Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın! Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok, Her ferdinde mefkure bir lisan âdet, din birdir. Meb'üsânı temiz, orda Boşolar'ın sözü yok, Hududunda evlatları seve seve can verir; Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın! Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermaye, San'atına yol gösteren ilimle fen Türk'ündür; Hirfetleri birbirini daim eder himaye; Tersaneler, fabrikalar, vapur, tren Türk'ündür, Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın! Kaynak: Teni Hayat, s. 11 Ziya Gökalp
mustafa çağlar
5.11.2012 / 19:15:17
Sn.Ali Asilhan, Sn Nezihi bey ve diğer yorum yazan arkadaşlar boşuna zaman kaybedip bu şahsı büyütmeyin. Hatta bu ajansı da protesto edin bu yazara padon bu hocaya köşe verdiği için hiçmi denetiminiz yok. Ben bundan sonra bu adam buradan gidene kadar TARAKLI AJANSI okumayacağım...
İzzettin KÖMÜRCÜ
5.11.2012 / 23:00:03
TARAKLI AJANS 'da yazı yazan köşe yazarlarımızın düşünceleri kendine aittir.Yazarımızın düşüncelerine katılırsınız yada katılmazsınız.Hatta kendi düşüncelerinizide yazarak yorum gönderme imkanınızda var.Ancak yazarlarımıza ve internet sitemize saygı göstermek durumundasınız.TARAKLI AJANS'ı tercih edip etmemeniz sizin tercihinizdir.Bunada saygı duyarız.
kerim
6.11.2012 / 16:22:08
MERAK ETME HOCA BEĞENMEDİĞİN O CUMHURİYETİN EKMEĞİNİ YİYORSUN!!BEĞENMİYORSAN ,İSTİFA ET .HANGİ REJİMİ BEĞENİYORSAN SENİ ORAYA YOOLAYALIM,ZİRA BU MEMLEKET ATATÜRKÜN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ İLE KURDUĞU MEMLEKET
mustafa çağlar
6.11.2012 / 17:30:26
Sn Kömürcü burada neyin tartışıldığının herhalde farkındasınız. Bu site bildiğimiz kadar vatanına milletine, cumhuriyetine bağlı bir site en azından biz öyle biliyoruz."Şu cümleye bak Atatürkün edrafında ülkeye hizmet etmiş masonlar ne demek çok ayıp sn Kömürcü size yakıştıramadım....
İzzetin KÖMÜRCÜ
6.11.2012 / 18:42:10
Elbette Vatanımıza Milletimize ve Cumhuriyetimize bağlıyız.Ortada bir yanlış yada ayıp varsa bu yazarın kendisine aittir.Ben bir editör olarak yazarımıza "Neden böyle yazdın" demeyi uygun görmem.Ama yazdıklarına katılmadığımı içtenlikle söyleyebilirim.Yazarı yada editörü yorumlamak yerine yazıyı yorumlamak uygun olan tarz düşüncesindeyim.Yazıyı farklı gerekçelerle yorumlamanız okuyucuya daha faydalı.Size yakışanda bu olsa gerek
salih
7.11.2012 / 23:07:13
Burada eleştirilenin cumhuriyet değil Kuzey Kore'ye özgü kutlamalar olduğunu bu kadar adamın anlamasına şaştım doğrusu. İdeolojinin insanı kör etmesi bu olsa gerek.
Hasan Dogan
8.11.2012 / 14:17:24
Ibrahim Kaya ismini tasiyorsan, kösende Mason diye yazdigin degerli kisilerin sayesinde Ibrahim Kaya ismini tasiyorsunuz unutma. Yoksa sizin isminiz ne olurdu biliyormusunuz? Hatirlatayim size Jozef veya Antonya buna benzer isimleri alirdiniz. Minarelerde Ezan okunuyorsa Camilerde ibatetimizi yapabiliyorsak Atatürk´ün ve silah arkadaslarinin kurdugu Cumhuriyet´in sayesinde. O yasaklara ramen yüz bilerce vatan sever Cumhuriyet´i coskuyla kutladigi gibi, 10 kasimda Atamizi anmak icin yine yüz biler Anit kabirde.
CEVAT GEYVE
22.12.2012 / 21:08:51
1.İbrahim efendi, sizin yetiştiğiniz grupları (Cemaetleri) bilirim, saydığınız masonlar yanlıştır doğrudur bilemem ancak bildiğim sizin taptığınız Fetullah veya Feyzullah efendi, birinci derece CIA ajanı; ikinci derece isede MOSSAD'ın ajanı olduğunu biliyormuydunuz şimdi öğrenmiş oldunuz. 2.Bank Asya kimindir onu biliyormusunuz. 3.Vatikana 3 milyar dolar ($) yardım ettiğini biliyormuydunuz.

YAZARIN SON YAZILARI

Sokak Lambası

Sokak Lambası

Karanlık sokaklarda yürümenin içimize verdiği ürpertiyi, ışığının gücü nispetince, yolumuzu aydınlatan sokak lambası ile gidermek ve altında bekleyipte sabit kılınnmak yerine yol boyunca ışığı ile bize mihmandarlık yapacak olan diğer sokak lambalarını eşliğinde yürümeye çalışmak...
Önemli Olan: Ne Söylediğin Değil Nereden Söylediğin

Önemli Olan: Ne Söylediğin Değil Nereden Söylediğin

Her sancı yeni bir doğumun müjdecisidir. Fikirlerin, düşüncelerin doğuşu da fikir sahibi için sancılıdır. Bu sancıyı çekmeden konuşanlar için söylenen "Ağzı olan konuşuyor" değimi meseleyi izahta yeter derecede öneme sahiptir. Konuşurken durduğumuz yere iyi bakmalıyız.
Kolektif Şuur (Ortak Bilinç) Ve Eyleme Geçebilme

Kolektif Şuur (Ortak Bilinç) Ve Eyleme Geçebilme

Meseleler karşısında fikir magandalarının etrafa saçtığı habis düşünceler yerine milletin kolektif şuurundan çıkmış fikirlerden hareketle bir eylem tarzı belirleye bilmeliyiz.
Seçim Sandığına Buyurun

Seçim Sandığına Buyurun

Belki masumane başlayan ama daha sonra fırsatcçlık yapmaya çalışan marjinal sol grupların asıl maksadını göremeyip olaya balıklama atlayan ülkem insanını anlayamıyorum.
Fe Eyne Tezhebun?

Fe Eyne Tezhebun?

Nereye bu gidiş, nereye kadar?
Birlikte Yaşayabilmek..

Birlikte Yaşayabilmek..

Ekmek kırıntıları
serpiyorum cephede
kumtorbaları üstüne
su verirken
evinde generalim
kuşkonmaz çiçeğine

Sunay Akın

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.